EDEBİYATTAKİ ŞEBEKE SUÇ MAHALLİNDE PARMAK İZİ DEĞİL, KAFA- KOL- BACAK BIRAKIYOR.
Aralarında (...), (...), (...), (...), (...) gibi isimlerin de bulunduğu ülkenin önemli aydınları EDEBİYATTA DÖNEN DOLAPLARA ARTIK YETER dedi… mi?
AKP Hükümeti’nin yazarları-edebiyatı denetim altına almak, işine gelen bir edebiyat üretmek için Kültür Bakanlığı eliyle bir fon oluşturduğu ve para dağıtmaya başladığı çok kişinin malumu. Hem işin özünü, hem de sürecin şeffaflıktan uzak yürütülmesini birçok çevre eleştirdi. Hatta Cumhuriyet kültür editörü Celal Üster bile karşı bir makale yazdı.
Tamam da bu fonu dağıtan jüride kimler var? O da çok net değil, karanlık bir işleyiş ama, şunların ismi geçiyor kurulda: Doğan Hızlan, Metin Celal, İskender Pala, Münir Üstün. Ve bu konudaki iddialar yalanlanmadı.
Metin Celal kim? Cumhuriyet Gazetesi (Kitap Eki) yazarı. Aynı zamanda Yayıncılar Birliği Başkanı olarak hükümetle edebiyatın arasını bulma işinin verildiği “önemli” bir şahsiyet.
Doğan Hızlan kim? Hükümetle edebiyatın arasını bulma misyonunun baş direktörü. Abdullah Gül ödüllü Doğan Hızlan, Hürriyet Gazetesi ve Doğan grubunun tüm sanatsal faaliyetlerinin şefi değil sadece, Türkiye’de mavisi yeşili tüm büyük sermaye sanat girişimlerinin eşgüdümcüsü.
O yüzden Türkiye’de sanatla uzaktan yakından ilgili veya tümüyle ilgisiz ne kadar ödül ve yarışma varsa hepsinin jürisinin doğal başkanıdır. Bu kural anayasa üstü bir yasadır, yani bu ülkede anayasa uygulanmaz, Doğan Hızlan jüri başkanı olacaktır yasası uygulanır. Sağcısından en “radikal” solcusuna tüm sanat çevreleri bu kanuna uymak zorundadır.
Peki, Doğan Hızlan aynı zamanda kimdir? Cumhuriyet Kitapları adlı Cumhuriyet’e bağlı yayınevinin yayın kurulu başkanıdır. Şöyle ki: Doğan Hızlan (başkan), Ataol Behramoğlu, Turhan Günay, Celal Üster, Deniz Kavukçuoğlu (TÜYAP yöneticisi), Egemen Berköz…
Orhan Pamuk’a bu yıl yeni bir ödül kazandıran Aydın Doğan Ödülü jürisinde kimler mi vardır: Tabii ki Başkan: Doğan Hızlan. Sonra Metin Celal, Nüket Esen, Semih Gümüş, Ömer Türkeş ve diğerleri… AKP flörtçüleri..
Türkiye’de 15-20 kişiden oluşan değişmez bir havuz, değişik isimler altında yığınla ödül verir, bir yandan birkaç yayınevinin bu yolla satışlarını katlar, bir yandan yeni ve eski yazarları bu kokuşmuş sisteme bağımlı hale getirir, bir yandan edebiyat yoluyla kapitalist düzene köle nesiller yetiştirilir. Doğal olarak ödül kazanacaklar çoğunlukla önceden bellidir ve yarışmaya gönderilen eserler genellikle okunmaz. Orhan Kemal Roman Armağanı geçtiğimiz yıl büyük bir skandal yaratmıştı. Ödülün verildiği Hamdi Koç, Orhan Kemal’in roman çizgisine, toplumcu gerçekçiliğe ve sola nefretini açık açık pek çok kez ifade eden biriydi.
Ama daha büyük bir skandal Yunus Nadi Ödülleri’nde yaşanıyordu. Bu ödül 15 yılda 13 kez Can Yayınları yazarlarına verilmişti. Bir keresinde bu jürilerden birinde beş üyeden dördü Can Yayınları yazarıydı. Oluşan jürilerde (roman, şiir, öykü vb. dalları…) elbette Doğan Hızlan ve Metin Celal muhakkak bulunmaktaydı. Bu konuda yapılan haber üzerine Can ÖZ incelik göstermiş, insan BU’yla mailleşerek konudan haberi bulunmadığını, bu işleri planlamadığını belirtmişti… Bu arada Can Yayınları’nın edebiyata önemli katkılar yapan değerli bir yayınevi olduğunu, ama aynı zamanda 80 sonrası sola saldırıyı başlatan Ahmet Altan’ın “küfür romanlarının” da yayıncısı olarak anti-sosyalist hizmetlerinin de yabana atılamayacağını belirtmeliyiz.
Bu yıl roman ödülü yine Can Yayınları yazarına verildi. Jüri şunlardan oluştu: Güray Öz (Eski SOL CEPHEci) , Ahmet Cemal (Cumhuriyet ve İleri Haber), Yüksel Pazarkaya, Turhan Günay (Kitap eki yöneticisi, Metin Celal’in editörü), Adnan Binyazar…
Cumhuriyet bu konuda parmak izi değil, kafa kol bıraktığını verdiği kitap promosyonları ile gösterdi. Bir süredir Cumhuriyet, ilki Komünist Manifesto olmak üzere (garabetin hangi yanına gireceksiniz - Cumhuriyet niye Komünist Manifesto’yu verir boğazına kadar kapitalist haliyle) Can Yayınları kitaplarını promosyon olarak veriyor. Can Dündar köşe yazısında Can Yayınları’na bir kez daha teşekkür etti ve bunun karşılığı telif falan almadıklarını belirterek yayınevini göklere çıkardı. Kimse de, “Ne telifi ödeyeceksiniz, Yunus Nadi Ödülleri’ni adamlara 49 yıllığına bedavadan vermişsiniz ve durmadan o yayınevinin gizli-açık reklamını yürütüyorsunuz” demedi. Bu arada tüm solcuların kuyruğa dizildiği ödülün sahibi Yunus Nadi kim midir? Hitler hayranı olduğu yönünde güçlü iddialar bulunan ve bu yüzden İsmet İnönü’yle takıştığı söylenen biri.
AKP’nin onca yolsuzluğu ortaya çıkmışken neden hala güçlü şekilde ayakta durduğunu şimdi anladınız mı? Yolsuzluk bu toplumda yaşamın dokusuna işlemiş…
Bunları birçok kişi bilir ama “normal” karşılar. Bizde çıkarlara uygun her şey “normal” karşılanır. Birçok yazar, entelektüel, sanatçı, en keskin solcu olanlar bile, küçük veya büyük bir mama için her şeyi ama her şeyi “normal” kabul etmeye dünden heveslidir.
AMA ARTIK YETER DİYORUZ!
Biz aşağıda ismi bulunan aydınlar bu doğrultuda ilkeli durduğumuzu beyan ediyoruz. Çünkü tüm bu kumpas sonucunda ortaya değerli bir şeyler de çıkmıyor, halka karşı, sola karşı bir bilinç gelişiyor, aksi de zaten imkansızdır. Edebiyatın yarışması, edebiyatın pazarlaması, “paran kadar edebiyat” yasası ortadan kaldırılmalı.
Bu yazıyı okuyup katılmayan liboloş olsun mu? Olsuuun…
Bu yazıya katılıp onu yaygınlaştırmayan, onu her yerde savunup, bundan böyle gereğini yapmayan, “güzel bir yazı…” deyip kıçının üstüne oturan popoş olsun muuu? Olsuuun.
Tüm sorun onların sorunuymuş gibi koca ülkede bu işin takipçiliğini dört beş kişinin üstüne bırakan tüm okurlar, yazarlar… Paralel, eşkenar daha kötüsü oval olsun muuu? Olsuuuun!
Kaan Arslanoğlu -Taylan Kara
İMZACILAR
Aşağıdaki isimlerden bir tekinden bile onay olmadık, adınızı koyacağız diye haber bile vermedik. İşte böyle tersinden bir imza kampanyası… Dileyen imzasını çekebilir. Şakacıktan Doğan Hızlan ve Semih Gümüş’ün isimlerini bile koyduk. Ama onlar bile imzalarını çekmeyebilir, memnun oluruz, zarar vermenin neresinden dönerlerse kendileri ve ülke için kârdır. Bir süre imzasını çekmeyenleri gerçek imzacı sayarız, bilmiş olun. Kampanyaya şu andan itibaren yeni katılmak isteyenler de aşağıdaki iletişim e-posta adreslerine yazabilirler. Veya yoruma adlarını koyabilirler. 12.5.2015
24.5.2015 değerlendirmesi: Yukarıdaki yazıyı yayımlamış ve alta imzaları koymuştuk. Bu bildiğiniz bir imza kampanyası değildi. Bir teşhir, protesto, tavra zorlama girişimiydi. Fakat bazı destekçilerimiz bunu gerçek bir imza kampanyası olarak değerlendirdiler, yeni imzalar eklendi. Bu kez insanların kendi iradeleriyle koyduğu imzalar. Şimdi son durumu imzaları derleyerek aktaralım.
İsimlerini izinsiz olarak koyduğumuz ve okuduklarını belirterek destekleyenler veya en azından imzamı kaldır demeyenler: Ahmet YILDIZ, B. Sadık Albayrak, Ali MERT, Nihat ATEŞ, Zafer YALÇINPINAR, Cansu FIRINCI, Nebil YILMAZ, Yağız ÜRESİN, A. Yavuz AKSOY, Mehmet HARMA, Onur KEŞAPLI, Akif AKALIN, Can ERTAN, Osman ÇUTSAY, Cevat ÇAPAN, Kaan ARSLANOĞLU, Taylan KARA, PERİ ARBAK...
İsimlerini izinsiz olarak koyduğumuz ve durumu fark edip imzalarının kaldırılmasını isteyenler: Bünyamin DURALİ, Kaan TURHAN (Faşist bir yaklaşım olarak gördü esprimizi), Gün ZİLELİ, Kemal OKUYAN, Ahmet ÖZ, Tarık GÜNERSEL...
İmzalarını izinsiz olarak koyduğumuz ve bugüne dek herhangi tepki göstermeyenler: Turgay FİŞEKÇİ, Ali ŞİMŞEK, Ergin YILDIZOĞLU, Hakan SAVLI, Alişan ÇAPAN, Kadir AYDEMİR, Semih GÜMÜŞ, Mehmet YILMAZ, Sadık ASLANKARA, Hüseyin ÇUKUR, Onur CAYMAZ, Orhan BURSALI, Ümit ÖZKAN, Can DÜNDAR, Can ÖZ, Doğan HIZLAN, Özdemir İNCE, Haldun ÇUBUKÇU, Kerem CANKOÇAK, Mehmet EROĞLU, Meriç ŞENYÜZ, Alev İŞLER, Güray ÖZ, Ataol BEHRAMOĞLU, Şule SÜZÜK TOKER, Mehmet Tanju AKAD, Mutluhan İZMİR, Süleyman Sırrı KAZDAL, O. Şadi YENEN, Enver TOPALOĞLU, Fatih AKÇA, Melih AŞIK…
Yazı yayımlandıktan sonra gönüllü olarak, hür iradeleriyle imzalarını bildiri altına koyanlar veya bildiriyi bir şekilde destekleyenler: Miyase AYTAÇ YILMAZ, Müge HARMA, Recai KULAKSIZ, A. Acar ÖZDEMİR, Memet YALDIZ, Caner ERCAN, Ateş BENLİ, Emre ERTEM, Türker İNCEDAYI, Ö. Faruk ÖCALAN, Hacı Aslan ÖCAL, Gül TUNÇ, Sabih SORUCU, M. Rüştü SUNGUR, Arzin KURT, Aycan DEMİRHAN, Nilgün Cem ÖZNURLULAR, Aydın ERDEMİR, Cengiz ORHAN, Serkan ENGİN, Uğur YANIKEL, Ömer BOZKURT, Hasan Basri AKSOY, Nufer KURT...