Sırrı Süreyya ağzından konuşmaya çalışıyor Marx. Sayfa: 51

Celalettin: Allah'ım yeter artık. Bu adam sinirimi tavana zıplattı. Müdahale de ettirtmiyor. Kafi sanırım.

2. Melek: Fazla bile. Peki siz kimi tercih edersiniz konuşturmak için bay Karl?

Karl: Nasıl olsa kimi yeğlesem bir araba küfür yiyeceğim. Beni tam temsil edecek hiçbir kitlesel lider yok esasen. O halde sosyalist olduğunu öne süren gruplara bakayım. En kalabalığından.. Mesela Sırrı Süreyya Önder konuşsun.

2. Melek: Münasiptir.  

Sırrı Süreyya Önder: (Bir TV programında konuşmakta)

Barış görüşmelerinin önemini hala bir sürü aydın kavrayamıyor. Büyük bir destek var arkamızda, biz ondan güç alıyoruz, yoksa cesaret edilecek şey değil yeminle. Ne küfürler yiyoruz, eleştirsinler insan gibi, başımız üstüne. Ama öyle olmuyor, küfür kıyamet. Niyetiniz ne diyorlar, arkası geliyor, ama ne geliş...

Niyetimiz ne, burası hakikaten önemli şimdi. Bunu ben fıkrayla anlatayım müsaade ederseniz... Nasrettin hoca bir gün eşeğiyle gidiyor... Yok bu olmaz... Kusura bakmayın. Nasrettin Hoca Orta Anadolu'dan, şimdi orası ırkçı, milliyetçi, yanlış anlar bazı dostlar. Bektaşi fıkrasıyla izah edeyim ben. Bektaşinin biri köye gelmiş... Pardon ya, Bektaşi, Bektaşilik çok fazla militarizme bulaşmış, İttihat ruhu, Kemalizm.. Yanlış yere falan gider mesaj, yakışık almaz... Ben size iyisi mi bir Temel fıkrasıyla anlatayım. Temel girmiş silah dükkanına. "Bağa pi tapança lazım" demiş. "Nasıl bir tabanca istiyorsunuz" diye sormuş satıcı. Temel'in cevabı: "Beş kişuluk..."

(Sunucu güler bolca, fakat sorar sonunda.)

Sunucu: Tam olarak kuramadım ben bağlantıyı.

Sırrı Süreyya: Hangi bağlantıyı?

Sunucu: Hani şu gerçek niyetiniz nedir sorularına izah bağlamında...

Sırrı Süreyya: Tam anlaşılmadıysa, o takdirde ben size başka bir fıkra anlatayım: Olay şöyle rivayet edilir. Fıkradır, yanlış anlaşılmasın. Şimdi bir Türk, bir Kürt, bir de Ermeni birlikte... Nasıldı. Birlikte bir bahçeye sahiplermiş. Erik bahçesi... Bir gün bir bakmışlar bir İngiliz girmiş içeri kamyonla, erikleri toplamış, götürüyor. Türk demiş ki "Bre hırsız sen ne hakla eriklerimizi çalarsın." "Çalmıyorum" demiş İngiliz, Ermeni'yi göstermiş, "Bu sattı erikleri bana." Onu duyan Kürt, Ermeni'nin üstüne yürümüş, pataklamaya başlamış. Ermeni bağırmış "Ne vuruyorsun, senle birlikte satmadık mı?" Bunu duyan Türk deliye dönmüş, ikisine de girişmiş. Bir müddet sonra hepsinin yüzü gözü kan içinde, doğrulmuşlar. Bir bakmışlar ki İngiliz almış bütün malı kaybolmuş. Para da yok! Türk demiş ki "Biz baştan İngiliz'e girişecektik."   

(Sunucuda yapay bir gülümseme.. sessizlik.)

Sırrı Süreyya: Yok galiba hatlar karıştı bende. Yanlış kalmış aklımda, iğrenç ulusalcı bir mana çıkıyor şimdi bundan, militarist bir hikaye, ters mesaj gidecek. Kusura bakmayın, sürçü lisan ettik. Hikayenin doğrusu şöyle: Bir Türk, bir Ermeni, bir Kürt, bir Türk'ün erik bahçesine girmişler, erik yemeye. Derken bahçeci gelmiş. Bunları suçüstü yakalamış. Demiş ki Ermeni'ye "Ulan kafir, utanmıyor musun bir Müslüman'ın bahçesini talan etmeye." Ermeni'yi bir iyice pataklamış. Öbürleri bakıyor. Sonra Kürde dönmüş. "Ulan Kürt, sen Türk bile değilsin, utanmıyor musun bir Türk'ün bahçesini talan etmeye." Bahçeci ona da girişmiş, yere sermiş, Türk bakıyor. En son Türk'e dönmüş "Utanmıyor musun sen bunlarla birleşip bir Türk'ün bahçesine girmeye." Onu da çok kötü hırpalamış. Hepsini dışarı atmış. Üç kafadar perişan vaziyette dönerken Kürt demiş ki Türk'e "Bu Ermeni'yi dövdürtmeyecektik."

Sunucu: Hah hah ha! Bravo. Şimdi taşlar yerine oturdu. Mükemmel.

Facebook
Kemal, Karl ve Celalettin bugünü konuşuyor ...
yorumlar ... ( 1 )
15-06-2014
15-06-2014 22:38 (1)
Çok komik olmuş. Çok eğlendim. Sırrı Süreyya ve sunucu konuşması ha... Ah ah ah :) Mikemmel... Berna Ertek
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2211223
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.