Rüyamda kelimeler

 

bir rüya gördüm dün gece…

avuçlarımda kelimeler…

ıslanmış, buruşmuş, kararmış, sararmış bir kısmı…

hava kararmış ama parlament mavisi bir gökyüzü, üstelik dolunay, olur mu ikisi bir arada, olmuş işte… yıldızlar da pırıl pırıl üstelik, iyi mi?

karşıdan tipik bir ak sakallı dede görünüyor, güleç yüzlü…

- ne var elinde diyor? “anlamaya çalışıyorum” diyorum, avuçlarıma bakarak…

- kelimeler, bunlar… içi boş kelimeler…

bunları söylerken gözlerim doluyor… tutuyorum kendimi ağlamamak için…

- evladım, ne demek o? işte şimdi hıçkırıklara boğuluyorum…

ve korkuyorum da biraz, neden, kimden, bilemeden…

- evladım, bir şeyler söyle?

kelimeler gibi benim de içim boşalmış sanki…

dede görünmez oluyor…

ay, kocaman kırmızı bir top artık, uzansam dokunacağım, gibisinden…

bir ud sesi uzaklardan…

ses yaklaşıyor hafiften, Zeki Müren “hiç ayrılamam derken kavuşmak hayal oldu” diyor…

göz yaşlarımı silip başımı kaldırıyorum, bir kıyı burası, denizi sakin, dalgaların usul usul vurduğu kıyı… kokusuz olur mu hiç?

deniz kokusuna bir yandan yasemin diğer yandan hanımelleri karışıyor… olur mu, olur… rüya işte… içim ürpererek avuçlarıma bakıyorum…

kelimeler, öylece duruyor, sanki bağrımdan koparılmış da avcuma konmuş gibi, acıyor yüreğim…

kan damlıyor avuçlarımdan ve gözyaşlarımla karışıyor…

tekrar bakıyorum içi boş kelimelere, tanımaya, anlamlandırmaya çalışıyorum…

faydasız…

dökülüyor avuçlarımdan yere, seçebiliyorum ayışığının yansımasıyla ve mırıldanıyorum:

dostluk, vefa, sevgi, şefkat, hoşgörü…

karşılığını bulamayan içi boş kelimeler, kan ve gözyaşı ile ıslanıp kıyıya vuran dalgalara karışıyor…

ter içinde uyanıyorum karanlığa…

gözlerim yaşlı…

Mine Miskioğlu

 

11-02-2015
Facebook
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2210522
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.