Başkaldıran Bir Özlem
Bu ırmak hak edene iyi davranır
ona uydum. Ben onun kardeşiyim
yontmak için kendime ayırdım bu dağı.
Karalığın içinden karanlık çıktı
sonra sakladığı canavar.
Bıktım yalancı adamlardan
bu cehennemden bezdim.
Düşlerim incitilmiş, günlerim ezilmişti
kanımdı çeliğe verilen su
yorgundum ülkemi bilemekten.
Gizimi dinlendirdim, anlattıkça tutuştu ağzım
bunları yaşadığımı doğrular elimden alınan başak
Sarmaşık olur, pencerene tutunurum
yeniden doğmak için yerleşirsin kasığıma
senin için uçar kelebekler
senin içindir güneşin sıcaklığı
Hiç eskimemiş bir anıdan geleceksin
tıka basa hayat dolu
bazen kaçak, bazen bir saksı fesleğen
ama çoğu kez başkaldıran bir özlem.
Bıçak senin olsun bu buluşmada
ben bir söğüt olayım gölgesini verecek
yatağı bozulmasın bu akarsuyun.
Bekledim suyunu biriktiren bir kuyu gibi
doldum, yeryüzü dingin artık
şimdi daha güzel saklayıp koruduğum bu akşam.
Dünya, 2014
Veysel Çolak