sakar türkü
yine tramplendesin işte
yine bataklığa balıklama
ah bıçak sakar bıçak
mor daldan yeşil sözcükler yontan
yaralısın hem de eskidin biraz
geç bir kenara saplan
sen misin sedefi dökülen
benim içine kanayan
sağlamcı bilimdir aritmetik
olasılığı kaç şekilde hesaplayan
çarptın kendini kerelerce
hayat yutan eleman
ellerin iki yaşlı kadın
karşılıklı oturup susan
ince gönül işi bıçak
can içre yeşil arzuman
yeni biçilmiş çimen kokar
saçlarını kesecek olsan
hadi topla eteğini sözün
yalnızın yolu uzun
yel uğuldasın arkandan
eğreti çadırın sökülsün
dört başı mamur bir hüzün
arzuhalci ne bilsin
düş yollara yüksünme ha
şanı yürüsün hüznün
düşü sıra gider de pirinin
şefaat dilemez seyyah
sizden sonra
kimse
çay içmedi
söğüdün gölgesinde
söyleşmedi
tatlı tatlı
kalsın
yenisi alınacak
emektar masa
kaldı
topal sandalye
yasemin boylanmış demedi
kimse
bakakalmadı
leylağın güzelliğine
mecnuni açan güllere
aşılanmayan erik yabani
kaldı
evin arkasında buruk vişne
maydanozları kuşattı
ayrıkotu çetesi
nanelerin ruhu
toprağa karıştı
sıvazlamadı kimse
fesleğenin başını
bekledi
bekledi
gelen olmadı
bağrına bastı çardak
öksüz asmayı
kırgın saçak
az daha kırıldı
gergin kapı
açılmadı kimseye
lacivert kırlangıç
tekir kedi
başka bir adrese taşındı
kuyu kurudu
çıkrık paslandı
ak zambak
mor zambak
susadı
sustu
bahçe
Bilge Koşan