Bu yazının sonunda bir kere daha anladım ki edebiyat eleştirisi yapmayı herkes beceremiyor, evet eleştirmenlik ağırlığı olan bir sorumluluk ve bu eleştiriyi yazan kişi bu sorumluluğu maalesef yerine getirememiş. Son bölüme yanıtımdır:
a. Konusu: Türkiye'nin bugünlere nasıl geldiği, şu anki ordunun, siyasetçilerin ve yazarların nasıl üretildiği,
b. Dili: Bir paragrafla yazarın dilini eleştirmek nasıl bir mantıktır? Yazarın eczacılık profesörü olduğunu ve bu kimliğinin romana yansıdığını unutmamak gerekir. Zaten bu tip teknik kelimeler romanın sonunda görülür. Geri kalan kısmı?
c. Mektuplar belge sayılmıyor mu?
d. Bu eleştiriyi yazan Suna Güler adlı kişiye "narratology" üzerine yazılmış makaleleri gönderebilirim. Çok faydalı olacaktır.
f. Bu madde ise bir kelime ile açıklanabilir: "izansızlık". Erendiz Atasü'nün böyle bir amacı olsaydı keşke. Acaba o zaman Dağın Öteki Yüzü'nü yazabilir miydi sayın eleştimen? Yoksa Adı: Aylin tarzında romanları mı olurdu?
Sibel İzmir
5 gün arayla linkin tekrar paylaşımı dışında (ki görememmiş olmalıyım ilkinin yayınlandığını) yanlışlık bulamadım Sn Deniz Can. Alıntı yaptığım kısım ise yazının en sonunda yer alıyor... Saygılar. Mine M.
katkılara çok teşekkür ederim...okuyanlar yorum yazanlar sağ olsunlar perinçek'i kimi yönleriyle beğenirim çok yönden de eleştiririm...öyle bir ruh bulunmuşsa, olabilir, itiraz etmem...ben öyle bir ruh olsun diye yazmadım...sevgili kaan'a yazıyı yayınladığı için teşekkür ediyorum...emek kardeşliği konusundaki karşı düşünce dikkate değer...yararlandım...tekrar sevgiler...can ertan
"Onurlu, bakımlı, dikkatli ve aydın; yalnızca “moda”yı değil, aynı zamanda dünyanın gidişini izleyen; beynine, yüreğine ve bedenine egemen; bir politik imgesi ve duruşu olan, pembe dizilerden sokağa fırlamamış bir kadın… Böyle bir kadının annem, eşim, sevgilim, kızkardeşim, kızım ve gelinim olmasını çok isterim." http://ozdemirince.com/kadinlar-nasil-bir-kadin/ Mine M.
Arif Yavuz Aksoy'a benden de selam. Arif Yavuz Aksoy Can Ertan'ın yazısına yaptığı yorumda düşündüklerimi dile getirmiş. Gar katliamı da iktidara olan desteği arttırmıştır. Türk milliyetçiliğinin de Kürt milliyetçiliğinin de siyasi getirisi var. Kötülüğü bu getiri ülkeyi yaşanılmaz hale getirecek. ç.
Her gün ya da bir iki günde bir düşünce-siyaset-eleştiri yazıları yayınlanırken, şiir ve öykülerin bunca seyrek/nadir yayınlanmasının sebebi nedir? Ortalama bir insanın bir şiir veya öyküyü anlaması, sindirmesi için günler haftalar geçmesi gerekir, gibi bir yanılsama mı söz konusu acep? Bir şiir veya öykü kitabını bir yılda okumuyoruz, emin olun :))) Saygılar. Mine M.
bi de yazıları (yorumları değil) sadece 1 bilgisayardan yazabiliyo. ordan da size gönderiyo. o yüzden mobil'e güvenin der. orhan pamuk yazısını kendisi beğenmedi. onu da revize edecek. c u, kib, bye! a.y.a. kıprıs'ın en güzel brendisinden sabah yudumu alsss (markayı söylemem; maçist pislik derler), herkese de selamsss (ç'ye hususi bi daha selamsss)
Konunun yeri burası değil, ama yazarın yeri burası... "Şiir fikirle mi sözle mi yazılır" ve Mallermê...
http://ozdemirince.com/turk-edebiyatinin-adam-olma-ihtimali-yok/ Mine M
başganım, a.y.a.'yı kendisi takip edemiyo, emin olabilirsiniz (henüz maniye girmedi ama eli kulağında). evine 2 haftadır gidemedi (allahtan 3 tane evde yedek kıyafetler, tıraş takımı falan var). sadece son 2 buçuk ayda fransa, ispanya, sudan (evet, sudan), irlanda, isviçre, azerbaycan ve kıprıs'a gitti (iş-güç; gezme değil). bu arada bodrum'daki işlerini ve istanbul'u yürütüyo. ve harbi bu siteyi takip ediyo. ama heryerden değil. çünkü mümkün değil. internete erişim bazan olmuyo. +
Yorumlarda karşılıklı gıcıklaşma nedeniyle AYA'dan muzdarip olanlara benden bir tüyo: Ne oldu, İnsan BU'ya yüzüncü kez söz verip göndermediğin şu yazılar? deyin.... En az bir hafta ortadan yok olması garanti :)) herkese ssssss Kaan Ars.
Son kısım uçmuş. Çağrı Erhan'a selam ediyodum orda. Tabisi de ulusal dezenformasyon müdürü soner aga tanımının kopirraytı ve yesorraytı şahsıma ait. Bu yazıda da geçiy kendisi ve şekeri. a.y.a. hala yavruvatan kıprısss, kısmetse cumartesiye dönsss. Büyüklerin ellerinden, cüccüklerin burcuvalarından öpsss
+++ olun Türk-Kürt kardeş falan değildir. Tek bağ olabilirdi. O da vatandaşlıktı. Hemşerilik, mafya içi dayanışma, tarikatçılık girdikten sonra vatandışlığa da geçmiş oldu. Son not: bugünleri bile arayacaksınız-arayacağız. Saygıyla. Çağrı
++ meselesinde masum olmadığını düşünüyorum. Sırf kendileri Kemalizm'le ya da ulus devlet modeliyle yapısal olarak sorunlu oldukları için (hiçkimse sadece bugünün liberallerini suçlamasın, herkes oradaydı) kürt milliyetçiliğini utanmadan koyunlarında büyüttüler. Hatta kuşsütüyle beslediler. Bu canavar yaratıldı. Kendi gelinini almadan da gitmeyecek. Emek kardeşliği üzerinden barış ancak slogan olur. Ortalaması ağır derecede zeka geriliğinden çeken türümüz bugün devlet kapısından sekme taşeron işçiliğe, eve gönderilen dandik kömüre, tarihi geçmiş makarnaya ve nihayet güvencesiz yaşamlarda asker/polis "şehit" olmaya veya maden göçüğünde niyazi yazılmaya, güvencelilerinde de umreyle / hacla kendini avutmaya bu kadar tav olmuşsa, karşı tarafın da gerilla efsanesi ve kendi içinde bir ekonomik örgütlenme ile milleti avutması-avantalaması artık normdur. Örgütlenme tamamdır. Barış hayaldir. Hele emek barışı düpedüz saçmalıktır. Ayrıca alçakça katliam yapmak da bal gibi politikadır. Ve emin +++
+ idi. Ama ne oldu? Adeta Erzsebet Bathory gibi kan banyosunda hacim arttıkça örgüt güçlendi. 5. Kürt halkının örgütün yanında durmadığı savını artık gülünç bile bulamıyorum. Atv'de genelkurmay kamerasından itirafçı ya da teslim olmuş PKK'lı videosu izleyerek olaylara bakmasın kimse. Nasıl anlı şanlı "müslüman" halk herkesin gözünün önünde cereyan etmiş yolsuzluklara bir de dini kılıf bulup oyları daha da arttırmışsa (ki tek güdülenme var bu davranışın altında: iktidar nimetlerinden faydalanma), kürtlerin içinde de "dava"nın uzun süredir nimetli birşey olduğunu gören çok kalabalık bir güruh vardır ve bu kalabalık daha da artmaktadır. Mesele onlar açısından (onlar diyorum; o tarafta ağız 30 yıldır "biz ve onlar" şeklinde) haklı ve şanlı bir mücadeledir (hepimiz de biliyoruz hak ve şan değil kâr odaklı olduğunu). Bu saatten sonra sizinle gönül birliği ve birlikte yaşama iradesi kalmamış "ayrı" bir halktan bahsediyoruz! Ben ulusalcı değilim. Bugün sol adına yazıp çizen hiçkimsenin kürt ++
Sayın Ertan, bu yazıyı gördüğümde bir an Perinçek siteye müdahil olmak zorunda hissetmiş sandım. Benim bazı itiraz noktalarım var Perinçek ruhu sezdiğim bu yazıya. 1. HDP ve PKK'nın sütten çıkmış ak kaşık olmaması ayrı bir fenomendir. Ama bu, Türkiye'de devlet terörünün yerleşik bir idari kültür özelliği olduğu gerçeğini değiştirmez. 2. Ankara katliamı PKK'nın Orly eşdeğeri eylemi değildir. Masum insanlar başkentin göbeğinde öldürülünce ses çıkarmak, masum insanların "periferi"de öldürülebilir olduğunu zımnen desteklemek anlamına gelir ki kanaatimce bu daha az insanca bir yaklaşımdır. 3. Mesele Orly'de bitmemiştir. Orly sonrası Fransa'nın devlet erkanı alenen ASALA'cıların kurtulmasını sağlamıştır. Batı böyle konularda 5 tane beyaz renkli ırkdaşını kaybetmeyi çok önemsemez, yeter ki "Qamal'in kurduğu devlet ve onun moğol sürüsü tebaası" zarar görsün. Sevinir, hatta kına bile yakabilirler. 4. PKK akıttığı kanda boğulacak olaydı 35 yılda bu boğulma olayının 35 sefer gerçekleşmesi mümkün+
abc gazetesinde yayın anlayışı da sorunlu. Etnisitesiyi,cinsel yönelimi galeri şeklinde vererek tıklanmayı arttırmaya çalışıyorlar. Sitenin kültür bölümünde popüler kültür sunuluyor. http://www.abcgazetesi.com/ne-kadar-da-duygusal-bir-kitap-10099h.htm http://www.abcgazetesi.com/annem-lezbiyen-babam-gay-60g.htm http://www.abcgazetesi.com/kurt-manken-mariam-rod-33g.htm ç.
Daha önce sitede haberin yayınlandığı abc gazetesinin linkini ve olaya ilişkin yorumumu paylaştım. Yazıyla ilgili olduğu için burada da paylaşayım. Nihat Behram'ın yazıdaki üslubunu hiç beğenmedim. Solcuyum diyen birinin bu üslubu kullanmaması gerekiyor. Taylan Kara'nın statüsünün olup olmamasının nerede yazdığının da bir önemi yok. Önemli olan yazıda ifade ettiklerinin gerçekliğinin bulunup bulunmadığıdır.ç.
Merdan Yanardağcılık özel bir şey değildir. Cılk popülere, ÇOK TIKA oynayan her vasat aydın aynı yola başvurur. Ya ulusalcı cephe, ya Kürtçüler... Daha uyanık olanlar ikisinden birden tık alır. Bakın bir yandan Türk bayrağı bilmem ne derler, bir yandan sosyalizm, bir yandan "BARIŞ İÇİN İMZACI AKADEMİSYENLERİ", sahte sosyalist hareketleri vitrine taşırlar: http://www.abcgazetesi.com/akp-ile-ona-destek-veren-yoksul-emekcilerin-ayrismasi-gerekiyor-11203h.htm 25 yıl önce de böyleydi bunlar. Ta SÖZ dergisi günlerinden bilirim. Aman, aman.. Uzak dursun böyle yoldaşlar, batsın böyle yoldaşlık... Kaan Arslanoğlu
Kıymetli Nihat Behram bir ödül almakla gözümüzden düşmez. Kimse ödüllere jüri olmakla, ödül almakla bizde varsa bir kredisi bunu sıfırlamaz. O kadar katı değilim şahsen. Ama gözümüzdeki itibarını birkaç puan aşağıya çeker. Ancak ödülü böyle, bu üslupla savunuyorsa bayağı bir kredi harcar. Behram'a göre Taylan Kara'nın tekil bir şahsiyet olarak değeri yok. İnsan BU'da yazmasının da önemi yok. Ne zaman ABC'de yazarsa o zaman değer bulur. NİYE? Tık sayısına göre mi? Ne yazık ki en seçkin sosyalistlerimizin kafası bile böyle çalışır. Ama İnsan BU'yu bal gibi okuyorlar, görmezden geliyorlar. Korkuyorlar. Biz etkimizin farkındayız, daha fazla etki de istemeyiz böyle cılk bir ortama. Merdan Yanardağ yoldaşıymış Behram'ın? Nasıl, nereden? Yanardağ gibilerin misyonu sanki bana, benim gibilere sansür uygulamaktır :) Sadece bu konuda başarılıdırlar. Ama hem Kürtçülere, hem ulusalcılara, cılk popüler olan herkese, TIK GETİRECEK herkese göz kırparlar. Devam edecek KA
http://www.bbc.com/culture/story/20130715-reading-the-world-in-365-days Bilin bakalım Türkiye'den kimi okumuş. Kusura bakmayın Türkçesini bulamadım. Deniz Can
Perinçek'in teorisi ABD ve İsrail, AKP içindeki Abdullah Gül yanlılarını, CHP/Kılıçdaroğlu'nu, Cemaat'i,HDP/PKK'yı kullanarak Amerikancı askeri darbe planlıyormuş.Bu güçler ittifak halindeymiş. Buna karşı duran güçler ise AKP/Erdoğan ,TSK/Polis, Milli Güçler(AKP,CHP,MHP tabanı ile Vatan Partisi), MHP yönetimiymiş. Bu güçler milliymiş, anti emperyalistmiş(?). Bugünkü İstanbul saldırısından sonraki açıklamaları. ç.
Belki yazar yaşadığı bu büyük aydınlanmadan sonra hala bir şeyler kaçırıyor muyum diye düşünmelidir,türkiye bence zeka bakımından altın çağını yaşıyor,artık herkes kendi durumunu tahlil edebilecek seviyede,ülke neden bu kadar kötü halde derseniz,artık ortası olmayan bir noktadayız,arada kalan kimse yok,herkese ya doğru tarafta ya da yanlış tarafta.TAbii ki şu durumda güç maalesef insanlığı gerileten tarafta,şu an klasik söylemle kendi ortaçağımızı yaşıyoruz,böyle zamanlar insanlığı ileri sıçramaya zorlar.Hergün milyonlarca bomba patlasa,ne kadar süre insanları evde tutabilirsiniz,gerçekten böyle bir şeyin başarıya ulaşacağını düşünüyor musunuz ya da pkk nın sadece artan faşistliği sebebiyle böyle durduraksız bombalı eylem yapmak istediğine inanıyor musunuz.Romantik hayalcilikle,gerçekcilik arasında nasıl ince bir çizgi varsa,karamsarlıkla gerçeklçilik arasında da bir o kadar ince bir çizgi vardır.Davut RESNELİ
http://www.insanhaber.com/guncel/sdp-molotof-atanlar-eylemci-degil-h16195.html sosyal medyadan tepkiler yükselince gezide bulunanlar tepki gösterince böyle bir açıklamada bulunmuşlardı.ç.
Tarık Günersel ve kutlama yapan tüm yorumculara teşekkürler. Bir tartışma başlığı da şu olabilir: İnsanlık derin bir zeka geriliği içinde. Dolayısıyla kendisi de geri zekalı olan bir yazar bunu tüm yönleriyle fark edip, ortaya koysa... Gerçeği bu topluma nasıl anlatabilir? Bunun yolu ne olmalı? Bir faydası var mıdır? Varsa nedir, nelerdir? Kaan Ars.
Soruyu etrafında dönülen yazının yazarı yanıtlamalı. Üstlenen örgüt, arkasındaki ana örgüt sıralaması yapmış olabilir; kimin eli kimin cebinde belli olmaz. Solun PKK nın yanında ne işi var ki? İtilmiş kakılmış kucaktan kucağa savrulmuş pozisyonu...Arkadaşınız yelpazeyi genişletmek istediğimden "ağzıma almamıştı"..Siz de akıllı laflar ediyorsunuz Gaffar. F.Kumbul