Madem her şeyi ekonomi belirler, komünistler niçin bu yönüne bakmazlar!
Madem komünistler her şeyin temeli olarak ekonominin belirleyiciliğini esas alırlar Demirel Kosigin Podgorni üçlüsünün Türkiye’nin ekonomik altyapısını kurmasını niçin es geçiyorlar.
Süleyman Demirel hakkında, 1944’te solcu Tan gazetesini basanların
Türkiye’nin aydınlık günlerine giden yolun karartılmasına, dört bir yandan gittikçe daralan emperyalist kuşatmaya karşı gelebilecek en duyarlı kesim olması gereken sol’da, bugün de en hararetli tartışma, kırk yıl öncesinin aynısıdır.
Milliyetçilik, yurtseverlik, enternasyonalizm, Kemalizm, sosyalizm tartışmaları sona
Son yıllarda kitabevlerine gittiğimizde "En çok satanlar" ve "Yeni Yayınlar" raflarını ve bu bölümdeki kitapların okurun başında toplaştığı kitaplar olduğunu görürüz. Gelgelelim çoğu yeni çıkan kitabın "Yeni Yayınlar" rafına konmayabildiğini, konsa ve hemen bitiverse bile dağıtımdan yeniden
Elif Şafak'ın Ustam ve Ben romanındaki yanlışlar üzerine Arkitera adlı mimarlık sitesinde Mehmet Berksan'ın eleştirilerine Gümüş'ün yanıtı, Melih Gökçek'in insan aklıyla alay eden mantığına benzer bir mantıkla kendi içinde çelişkiler taşıyan bir yazı.
Birincisi sayın Berksan'ın
Biz 12 Eylül’ü, 12 Mart’a bakarak, yalnızca ekonomik ve siyasi olarak sürecek bir darbe olarak düşündük.
Oysa planın üçüncü ayağı -ve 12 Eylül'ün kurumsallaşıp toplumsallaşmasının ideolojik aygıtları- kültüreldi.
Kültürel alan anlaşılıyor ki emperyalizmin en önemli operasyon alanıdır. Bütünsel olanı yok
Eleştiri yalnızca ülkeler, kurumlar, kişiler için değil, modern yaşamın tüm alanlarında yaşamsal öneme sahip çağdaş bir eylemdir.
Ancak, sanat dalları içinde edebiyat kadar eleştiriye gereksinim duyan başka bir alan yoktur. Edebiyatın olmazlarındandır eleştiri. Üzerine yazı yazılmayan hiç bir edebiyat
Üzerinde yaşadığımız zenginliğe yabancı durdukça, emperyalist kültürün temsilcileri, bu toprakların gerçek sahipleri siz değilsiniz, siz bu topraklarda misafirsiniz "muamele"si yapıyor.
*
Güney Amerika'da olsa bu kültürel zenginlik üzerlerine ölü toprağı mı serper
İnsan sormadan edemiyor: Türk edebiyatını gerici bir kanona sokarak çökerten, bunu, ilerici yazarlarla geçmişteki dostluğunu kullanarak oldukça yumuşak, adeta "çaktırmadan" başarıyla gerçekleştiren Doğan Hızlan'ın edebiyattaki görevlerinden başka, acaba asıl görevi
Her Türk solcusu marksizmin temel doğrularına gözünü ilk kez George Politzer'le açmıştır. Ağabilerimiz ilk seminerlerini vermeye Felsefenin Temel İlkeleri'yle başla(r)dı. Sol düşünceyle donanmanın abecesi Felsefenin Temel İlkeleri'ydi!
George Politzer, Macar asıllı
Estetik adlı dev yapıtı tozlu kütüphanelerimizde niçin uyuyor?
Ben Georg Lukacs’ın elli yıllık emeğinin ürünü Estetik I-II-III’ü kütüphanemden çıkarıp masamın üzerine koydum. Bu yıl bu kitabı benimle tartışmaya niyetli olanları bekliyorum!
19