İnsan BU'da resimli roman
Kemal, Karl ve Celalettin Bugünü Konuşuyor / 9 Mayıs'tan başlayarak İnsan BU sayfalarında günlük resimli roman yayımlamaya başlıyoruz. Adı böyle ve adından da anlaşılacağı gibi ölmüş tarihi büyüklerimiz bugünü, bugünün olaylarını, sorunlarını konuşacak, tartışacak. Konuşmaya başka karakterler
T. FİKRİ
okunma sayısı : 2132

Kemal, Karl ve Celalettin bugünü konuşuyor - Sayfa 1
“Artık sen göğün açıkça izlenen bir duman getireceği günü gözle.” “İnsanları kuşatıp sarar. İnletici bir azaptır bu.” Duhan Suresi, 10-11. Ayet
T. FİKRİ
okunma sayısı : 2226

Kemal, Karl ve Celalettin bugünü konuşuyor - Sayfa 2
İbni Ömer hazretleri buyuruyor ki, başlıca kıyâmet alâmetleri şöyledir: Âlimler ilmi, para karşılığı öğretir; akrabalık münâsebetleri kopar; ana-babaya isyân edilir; iyiler azalır; dünya menfaati için
T. FİKRİ
okunma sayısı : 2062

Kemal, Karl ve Celalettin bugünü konuşuyor - Sayfa 3
Tüm din büyüklerinin üstünde durduğu kıyamet alametleri bu kadar açık şekilde ortaya çıkmışken, gaflet içindeki insanlığın güya dindar kesimleri bile o alametleri cinsellikte, kadın bedeninde, orada burada arıyordu. Aklı
T. FİKRİ
okunma sayısı : 2960

Kemal, Karl ve Celalettin bugünü konuşuyor - Sayfa 4
İşte bir başkası. Bu resmi birbirine “kıyamet alameti” diye gönderen kafalar, İbni Ömer’in bahsettiği işaretlere niye hiç kafayı takmıyordu; paragözlüğün dindarlığı boğduğunu, dinin çıkara alet edildiğini, ahlakın
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1435

Kemal, Karl ve Celalettin bugünü konuşuyor - Sayfa 5
Tam “Kıyamet Alametleri”nden bahsederken bu ne şimdi! Durun bakalım… Evet, bu Türkiye Başbakanı’nın 2004 yılında New-York St. John’s Üniversitesi’nde yaptığı konuşma. Kendisine Katolikler adına takdim edilen ödülü aldıktan sonra
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1579

Kemal, Karl ve Celalettin bugünü konuşuyor - Sayfa 6
Gerçi elli kadına bir erkek düşecek olması da bir kıyamet alameti, fakat bu şekilde değil. Bir kere burada yüzler gülüyor. Gerçek kıyamet durumunda yüzler gülemeyecek. Üstelik
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1312

Kemal, Karl ve Celalettin bugünü konuşuyor - Sayfa 7
Ahali, işte önceki resimlerde gösterdiğimiz saçma sapan kıyamet alametleriyle meşgul oladursun, kutsal kitaplarda sözü edilen o lanetli dumanın, o gerçek işaretin ilk tezahürleri Ortadoğu’da,
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1116

Kemal, Karl ve Celalettin bugünü konuşuyor - Sayfa 8
Bazen de böyle görünüyordu. Ne denli uğursuz, ne denli lanetli bir bulutlanma… zaten izliyorsunuz, ayrıca açıklamaya gerek yok sanırım. Kainatın hakimince yaptırılan çözümlemede bu meşum dumanın maddeden çok
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1213

Kemal, Karl ve Celalettin bugünü konuşuyor - Sayfa 9
Tekbir getirerek, esir aldıkları insanların kafalarını kesen birtakım kalabalık çeteler türemişti ki, bunlar bölgedeki birkaç devletçe de destekleniyordu. Din adına katliam yapan, özellikle de dindarları öldüren sapıtmış ruhlar
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1145

Kemal, Karl ve Celalettin bugünü konuşuyor - Sayfa 10
Yine de, büyük yolsuzluk davalarından tahliye edilenleri tekbir getirerek kutlamak yeni bir şeydi. Aynı davadan muzdarip olan Başbakan’a destek veren birçok Müslüman da, ülkenin değişik yerlerinde tekbir getirerek
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1143

Kemal, Karl ve Celalettin bugünü konuşuyor - Sayfa 11
Geçen asırda Beşiktaş’ta Rıza isminde bir futbolcu vardı. Sağdan yavaş adımlarla koşar, çok basit (muz) bir orta yapar, Metin-Ali-Feyyaz’dan biri vurur, daima gol olurdu. Rakipler bunu ezbere bildikleri
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1458

Kemal, Karl ve Celalettin bugünü konuşuyor - Sayfa 12
İktidar partisi ne melanet çıkmışsa muhakkak bir düşman yaratıp suçu ona atmayı iyi beceriyordu. Başkanları, ne söylese inanacak büyük bir kitle oluşturmuştu, daha doğrusu ne söylese gerçekte inanmasalar
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1155

Kemal, Karl ve Celalettin bugünü konuşuyor - Sayfa 13
İp “göktekiler” için bir noktadan sonra koptu. Ülke üstündeki yalan bulutu iyice belirginleşince. İktidar partisinin mitingine katılan mütedeyyin bir kadın milyonların gözü önünde Başbakan için “onun g..nün kılı oluruk” dediğinde…
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1313

Kemal, Karl ve Celalettin bugünü konuşuyor - Sayfa 14
O saat ülkenin gelmiş geçmiş en büyük lideri Atatürk’ün ahiret öncesinde sorguya alınmasına hükmedildi. İki melek bu sorgu sualle görevlendirildi. Neydi bu kıyamet alametlerinin müsebbibi? Kimdi baş suçlu? Anlatı
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1963

Kemal, Karl ve Celalettin bugünü konuşuyor - Sayfa 15
1. Melek: Ülkede ne kadar iyi şey olmuşsa sizden biliniyor. O halde kötü şeylerden de ilk siz sorumlusunuz. Türkiye’de dinciliğin bu derece güçlenip yozlaşmasından siz sorumluymuşsunuz. Madem dine
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1801

Kemal, Karl ve Celalettin bugünü konuşuyor - Sayfa: 16
1. Melek: Fakat bir şeyler yaptınız. Diyanet işlerini kurdunuz, yasalar, ilahiyat öğrenimi falan. Sonuç ne? Bu canavarı siz yarattınız! Atatürk: Memlekette öyle cehalet vardı ki, okuma yazma bilen 20
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1926

Kemal, Karl ve Celalettin bugünü konuşuyor - Sayfa 17
Atatürk: Bunlar var ya bunlar… İkisi de benim sayemde varlar.. Gerçi o da benim ayıbım. Biri benim adımı kullandı başa geçti, öbürü bana olan düşmanlığı kullandı. İkisi de
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1691

Sayfa 18: Melek, Atatürk'ü Tayyip Erdoğan'la sıkıştırıyor..
1. Melek: Ülkenizin Başbakanı şimdi de maden katliamı mağdurlarına saldırmış, hem de yüzlerce koruma eşliğinde bizzat, kendisi.. sille, tokat... "Kaçma İsrail dölü" diye bağırmış! Atatürk: Beni daha fazla ezmeyiniz efendim! Bu
T. FİKRİ
okunma sayısı : 2347

Soma'da milletimin ruhu yandı.. Sayfa 19
Atatürk: O zaman teolojik konuşalım. Soma'da yanan milletimin ruhuydu. Seçim kazanmak için dağıtılan bedava kömürlerle yanan milletimin ruhu. Yiyecek yardımı yaptılar seçim kazanmak için. Milletim kendi etlerini yiyordu.
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1293

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'na gönderme - Resimli roman, sayfa 20
1. Melek: Demek ki olay çok boyutluymuş. Maneviyatın alet edildiği, maddiyatın kullanıldığı bir korkunç kargaşa. Para da işin içinde, iman da, imansızlık da. Namus ihtiyacı da orada, namussuzluk
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1551

Kemal, halifeliği neden kabul etmedi? Resimli roman, sayfa 21
1. Melek: Halife olabilirdiniz mesela!.. O yetkiyle hem halkı daha iyi idare eder, hem de dindarları doğru yola sokabilirdiniz. Kemal: Yapma çocuğum.. Bir halife olarak nasıl salıncakta sallanırdım o
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1776

Kemal, diktatör suçlamasına karşı kendini nasıl savunuyor? / Sayfa 22
2. Melek: Açık ve özgür seçimlerden hazzetmediğiniz ortada. Zaten size boşuna diktatör demiyorlar. Kemal: Rakibim Churchill'in niye ikide bir V işareti yaptığını biliyorsunuz herhalde. Önünde hep Şeytan dururmuş. Tabii,
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1518

Kemal: Aklınızın alamayacağı bir sefillik içindeydik, biraz topukladık. Sayfa: 23
2. Melek: Bu sizin yasakçı, totaliter tutumunuz için mazeret olamaz! Kemal: Ülke savaştan çıktığında aklınızın alamayacağı bir sefillik içindeydik. Her bakımdan.. ama her bakımdan.. Bugünün liberalleri o ortamda değil
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1614

Kemal: Ben bir Gandhi değildim... Resimli roman, sayfa: 24
2. Melek: Fakat her şeye haddinden fazla sert müdahale ettiniz? Fazla yasakçıydınız. Biraz oluruna bıraksaydınız daha kötüsü olmazdı, iyisi olurdu. Kemal: Ben bir Gandhi değilim. Burası da Hindistan
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1240

Kemal: Bütün millet benim çocuğumdu... Resimli roman, sayfa: 25
Kemal: Ama ben asker adamım. Benim ailem yoktu, olmamıştır. Benim ailem kışlaydı, bütün memleket benim kışlamdı. Benim anladığım mücadele buydu. Dişe diş mücadele. Cesarete dayanan kurnaz siyaset. Sonra
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1201

Ülkeden defedin diye emri ben verdim... Resimli roman, sayfa: 26
2. Melek: Bu kendini aklamaya çalışan birçok diktatörün savunusu. “Yani aslında tam öyle yapmak istememiştim. Çevrem kötüydü!” Madem iyi, nitelikli kadro sıkıntısı çekiyordunuz, onca sosyalisti niye ezdiniz? Daha
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1509

Ülkeye girerse, güç bela sağladığım bütün dengeler altüst olurdu, dedi Kemal. Sayfa: 27
Kemal: Güç bela bir denge yakalamıştık, düşmana karşı direniş için zor bela bir birlik sağlamıştık. Yine de her şey pamuk ipliğine bağlıydı. Bolşevik cereyan çok güçlü esmeye başlamıştı
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1212

Sovyetler çok olgun davrandı, yardımı sürdürdü, dedi Kemal. Sayfa. 28
1. Melek: Emrinizin sonucunu duyunca ne yaptınız? Kemal: Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Açık konuşmak lazım, duygusal bir adam değilimdir hiç. Öldüler, falan onun için fazla üzülmem kimse için.
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1276

Ne sosyalistlere ısınabildim, ne sosyalizme, dedi Kemal. Sayfa 29
Kemal: Doğru. Ne sosyalistlere ısınabildim, ne sosyalizme. Kağıt üstünde çok güzel bir dava. Zaman zaman meyletmedim değil. Ama hayal… Bunu nasıl anladım derseniz, sosyalistlere bakarak. Bu kadar birbirini
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1891

Bize burjuva siyaseti yapıyorsunuz derler, kendileri aynısını yaparlar... Sayfa: 30
1. Melek: Daha sonra iç savaş bitti. Güçlü sayılabilecek bir devlet kurdular. Bir uygarlık… Kemal: Tamam, diyeceğim şey yok. Biraz işbirliği yaptık zaten. Ama yine de orada batıyla karşılaştırdığımda
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1255

Çevirdiğim hiçbir entrikaya onlar kadar inkılapçı adlar veremem.. Sayfa 31
2. Melek: Suphi olayındaki gibi… Kemal: Evet, Suphi olayındaki gibi. Suphi olayından dolayı ben kendimi suçlarım da, onlar kendilerini hiç suçlamazlar mı canım? Bir günde sildiler adamı, adını bile
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1254

O zaman Marx'ı çağıralım, bir de ondan dinleyelim, dedi melekler. Sayfa: 32
1. Melek: Bu siyasi liderlerden korkulur. Konuşmasına fırsat verirsen bizi bile ikna edebilir. Bu böyle olmayacak. 2. Melek: Evet, zaten Araf’ta bile saflaşmış bunlar. Karşı taraftan birini çağıralım, bilirkişi
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1251

Sizce Türkiye'de sosyal sınıflar var mıydı, yok muydu, diye sordu Melek. Sayfa: 33
1. Melek: Sizin seçme şansınız bulunmuyor paşam! Kemal: Peki, ne yapalım, öyle diyorsanız öyledir. Fakat hiç değilse onu da sorgulayın burada. Veya ben birkaç soru sorabileyim. 1. Melek: Endişelenmeyin paşam!
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1120

Bütün teorimi mahveden bir problemi çözemiyorum, dedi Marx. Sayfa: 34
Kemal: Sanki kapıda bekliyordunuz da, çağrılmaya hazırdınız. Bu ne çabukluk üstadım! Karl: Hiç de sandığınız kadar heveskar değilim paşam, benim derdim bana yeter. 1. Melek: Sorumuza cevap veriniz beyefendi! Karl: Vereyim.
T. FİKRİ
okunma sayısı : 1803

DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2210704
Arama

SAYFA 1
SAYFA 2
İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.