Şiir
İmran Aydın Tali'den İki Şiir

üniformasına ketçap dökülen asker
‘‘ben yalnızlık çekmem’’ dedi göbeği uzun adam
‘‘yalnızlık benim zaten
siz çıkıp bana gelirsiniz bazen’’
belinden kısadır saçları en kısa uzvudur
ketçap döküldüğünden beri üniformasına
yelkenli birliklerin molozunda
kahveden bir cam rengini arar durur
gün batana karşı suları sektirir taşlarda
bu mahallenin en delikanlı abilerini
ışıklarda sektirir
hece olsun dize olsun imge bulsun sektirmez
bir kadının gözlerini korumaksa mevzubahis
siper kazar yanak çukurlarına
kurşun geçirmez bir defterde tutar içtima kayıtlarını
devrim sabahı yakacağını söylediğinde
biz bunu başka bir şeyle karıştırmıştık fakat
bu işe beraber kalkışmıştık
her yıl daha az ağlar kuş cenazelerine
her yıl daha fazla kuş doğurur ağzı
bombalarında bir tını yatar ki enstrümantal
yazısı kötüdür ve pek güzel yazdıkları
tam burada size söylemek istediği şudur ki
her biriniz bilirsiniz ne büyük şeydir baba
varlığıyla kiminiz
kiminiz yokluğuyla
ölüsünün başını okşayan cellat
buradan bakınca tam orada
töresel bir hastalığa benziyorsun
antrede ters dönmüş çizmelerin içinden
mutfak dolabındaki şifona çarpan sesinle
çeşitli silahlarla yaşıyorsun bütün uzuvlarında
bir elinde şeker diğerinde kılıç o keskin kabzası
tek kendini savunmaz yanımızı biliyorsun ya
aynı sayılır hepimizin de
soluksuz savuruyorsun
çünkü her film kahramanı esasen
yaşamaz hiçbir sahnede
bir ateşli laf söylemek yarışlarında geçiyorsun bizi
bir de boğulan balığı terk etmek maharetinde
balık da yüzeceği suyu bilsin, diyebilirsin
ve sıçradıysa evet kayaların üstünden
belki almıştır boğulmayı da göze
oysa senin gözlerin mi kördü yoksa şaşı mıydın
hem vazgeçmiyorsun ne maviden ne yeşilden
ne de can vermeye yarıyorsun küçük büyük balıklara
çünkü her film kahramanı esasen
ölüverir son sahnede
zararlı gübrelerin gülüne benziyorsun
güneş sizi bulmadı ah efendim siz ona serildiniz
suya makineler sızdıran hortumuyla her gece her gece
toprağa devrildiniz
cıvık bir sinekkapanın sineği
venüsü sadece bir gezegen sanıyorsunuz oysa
sayfalar dolusu yalnızlık karalarken
kendi buzul mevsimini bekleyen bir evrenin
o en sabırlı avcısına ağır küfürler ettiniz
çünkü birtakım film kahramanları esasen
başa döner son sahnede
bir cellatsın sen başını okşayan ölüsünün
tımarını silmemiş askerden dönüyorsun
düzinece parmağına kanlar bulaşmış
onu yıkayacak deniz bulamıyorsun
korkun yetiyor yine de köpürüp de yetiyor
rüzgar tersine esince o bayram yerlerinde
çünkü bazı film kahramanları esaslıyken
esas meselemiz budur
aşar perdeyi yürür gider sokağa..
haziran 2016
İmran Aydın Tali
İmran Aydın Tali, 1994 yılında, İzmir Karşıyaka'da dünyaya geldi. Lise öğrenimini Karşıyaka Cihat Kora Anadolu Lisesi ve Denizli Hasan Tekin Ada Anadolu Lisesi'nde tamamladı. Şu an Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Tv Sinema Bölümü'nde okumaktadır. Şiirleri çeşitli fanzinlerin yanı sıra Mühür, Hayal, Caz Kedisi gibi dergilerde yayımlandı. 2015 1 Mayıs'ında yasağı delerek Taksim Meydanı'nda gösteri yaptıkları için tutuklanan 3 komünist işçiye yazdığı "kafamdaki barikat" isimli şiiri soL Haber Portalı'nda yayımlandı.
Şiiri; insanlığın ilerici birikiminin, Aydınlanma kavgasının, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin bir parçası olarak görmektedir. Bütün çabası şiirleri ile insanın bu serüvenine bir katkı koymaktır.
Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan www.insanbu.com sorumlu tutulamaz.
Nihat Ateş 03.07.2016
Kaancığım, tespitlerin haklı tabii ve Sevgili İmran Aydın Tali'nin kısa özgeçmişini gelebilecek eleştirilere karşı bir işaret olarak koymuştum. Görüleceği gibi İmran arkadaşımız da daha çok genç. Etkilenmeleri, etkileri özümseme, araştırmaları elbette olacak. Okumalarını daha da çeşitlendirmesi gerekiyor örneğin; ama başlangıç çok iyi, sezgisi çok iyi... Birlikte yürürken bunları hep konuşacağımızı, tartışacağımızı da konuştuk kendisiyle. Ben de kendisine teşekkür ediyorum, başarılar diliyorum. Görsel konusunda haklısın. Bu görsel bence çok iyi. İmran'dan da bir itiraz gelmedi şimdiye kadar:)) Sana da teşekkürler tabii...
Kaan Arslanoğlu 02.07.2016
Şiirleri beğendim. Hoş çağrışımları, güzel melodisi, düşündürücü etkisinden ötürü. Ama üç kez dikkatli okumama karşın birçok "imge"yi anlayamadım. Belki bu tür imgelere alışık olmadığımdan. Ama şairi madem şiiri toplumsal mücadele için ve içinde kullanmak istiyor, daha açık ve anlaşılır yazmalı bence. Zaten şiir okuru iyice azaldı, genel olarak edebiyat okuru azaldı, böyle şiirler iyi olsalar bile okunmazlar. Bir de bilhassa Nihat kardeşime NOT: Bu şiir için görsel bulmakta zorlandım. Bir süre anlamsız şekilde aradıktan sonra ilk güzel bulduğum resmi seçtim. Belki alakasız oldu belki uydu. Dedim ya, bazı imgeleri anlayamadım. Bundan sonra editörümüz ya da şairler ya da yazarlar gönderdikleri ürünlerin yanına görsel de koysalar?