Son Yorumlar

  • Yasemin

    Yasemin 24.12.2023 - 09:24:46

    'BİR PUTUN ALACAKARANLIĞI' ÇEVİRİSİNE DAİR KARANLIK DÜŞÜNCELER

    Çevirilerin çok olması güzel yine de; ama kapitalist sistem mantığı, maalesef, düzgün yapılmasını engelliyor. Kötü çevirinin tek iyi yanı dil üzerine düşünmeyi teşvik etmesi belki de...

  • Önemli Değil

    Önemli Değil 9.11.2023 - 22:26:50

    PENGUEN KUMPASÇILARI HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

    Yaklaşık 16 yıldır özürlüyüm ve dört duvar arasında yaşıyorum. Dünyaya açılan tek pencerem, websitelerimdi. özürlü aylığından başka bir gelirim yoktu. Serkan Altuniğne tarafından dava açıldı bana da tebessüm amaçlı ve üzerinde hiçbir işaret / imza bulunmayan bir karikatürü paylaştım diye. Mahkeme, tüm geliri özürlü maaşından ibaret olan şahsımı tazminat ve mahkeme masraflarını ödemeye mahkum etti. Bu devlete olan bütün sevgimi, güvenimi yok ettiler. 15 dakikada çizilmiş dandik bir karikatür için 15 yıllık emeğim olan websitemi sildim attım. 15 Ocakta sonuçlanmıştı mahkeme. Sabaha kadar her gece koltuğumda oturup bu zulüm yurdu haline getirdikleri kendi ülkeme depremlerle yok olsun diye dua ettim. Bir ülke ki kanunları mazlumun değil sanatçı geçinen ve çeteler kurup adaleti ele geçirenlerin yanındadır, böyle mazlumlar üreten bir ülkede yaşasak ne olur yaşamasak ne olur! Hala bedduamdır, bu ülke

  • mete demirtürk

    mete demirtürk 5.11.2023 - 17:58:30

    Dinsel figürlerin Türkik kökleri

    Yahu kardeşim, okuduğunu anlamıyor, üstüne, saçma sapan sözlerle saygısızlık ediyorsun. Ayıp, çok ayıp. Böyle sözler etmeden kırk defa düşünmek gerekir. Düşünecek bir organın varsa tabi.. Umudu kesmemek adına, saygılar...

  • Kenan öztürk

    Kenan öztürk 5.11.2023 - 00:45:04

    Dinsel figürlerin Türkik kökleri

    Devrimciler adlı kitabınızı okumuştum. Neden böyle Türkçü birisine dönüştünüz. Garip bir durum tarihte en büyük nazi, faşistler önce sosyalist olmuş. Hitler mussolini vb. Çok ilginç. Mesafe bu kadar kısa mı.

  • NEJAT DOĞAN

    NEJAT DOĞAN 29.10.2023 - 19:37:13

    Augur

    Kaan Hocam Merhaba, Yanıtınız için teşekkür ederim. Ugr kelimesinin "güç/kuvvet" anlamında olduğuna ve bu kelimenin Batılı bazı kelimelerin kökünü oluşturabileceğine dair düşüncelerime ek örnekler vermek istedim. Romance dillerinde ve Old Norsk dilinde (ve bunun güncel versiyonlarında) Ugr ile ilgili ipuçları görebiliyoruz. Örneğin: 1) Rumence Sigur (sıfat): "emin, emniyetli, güvenilir); Sigurantâ (isim) "emniyet, güvenlik" anlamında. (Acaba, "sigorta" kelimesini onlara ödünç verip sonradan geri mi aldık?). 2) Old Norse dilinde "Sigr" kelimesi: "victory". 3) İzlandaca "Sigur" kelimesi: "victory, conquest, win" anlamında. 4) Faroe dilinde "Sigra" kelimesi: "win" anlamında. Sizin de belirttiğiniz üzere, bu kelimelerden baştaki "s" harfini attığımızda geriye, "igur/igr/igra" kökleri kalıyor. Bu kökler de Türk dilinde "güç-kuvvet-yengi-utku" anlamları olan "Ugr" kelimesini/kökünü çağrıştırıyor. Teşekkür ederim, İyi çalışmalar, Saygılarımla

  • kaan arslanoğlu

    kaan arslanoğlu 29.10.2023 - 10:16:58

    Türkiye'de Faşizm Var mı?

    Sayın Mehmet Soytürk, bu insanlardan siyaseten hoşlanmadığımı belirtmişim yazımda. Siz de hesap sorar gibi niye sevmediğimi sormuşsunuz. :) Bir kere şu var, soru sorarken biraz tutarlı olmak gerek. Bu generallerle Merdan Yanardağ birbirlerini severler mi siyaseten. Asla!.. Tam tersi kutuplardadırlar çoğu zaman. Eee, gidin bunu onlara sorun o zaman. Zaten bu yayın organında bir soru sormuşsunuz, o yayını az buçuk incelemiş olsanız, okumuş olsanız neden bunu dediğimi kendiniz bulacaktınız. Yine de son bir özet şey söyleyeyim: Bu insanlar ün, şan, mevki olarak bizlerden çok daha yüksek konumdadırlar. Hiç herhangi bir zaman bizim gibilere destek vermişler midir, bizim gibileri sevmişler midir? Hayır. En kısa cevap sanırım böyle verilmeli. Sosyalizme düşman olanlara, Atatürk'ün çizgisinden tamamen sapanlara ya da PKK-HDP ile ortaklığı savunanlara benden sempati yok. Saygılar.

  • mehmet soytürk

    mehmet soytürk 28.10.2023 - 11:02:01

    Türkiye'de Faşizm Var mı?

    merdan yanardağ, çetin doğan ve benzer gerek gezi olayları ve gerekse fetö kaynaklı kumpas davalrında halen tutuklu ya da hükümlü olsun bu kişilerden hoşlanmamanız sizin bileceğiniz iş.lakin,okuyucunuz olarak bunun nedenini merak etmek hakkım diye düşünüyorum. merdan yanardağın nesini beğenmezs de sevmezsiniz çetin doğan için ne dersiniz içerdeki yaşı 80-90 olan amiralleri niye sevmezsiniz niye...

  • Melike Karakaş

    Melike Karakaş 22.10.2023 - 23:56:26

    Çeviri Garabetleri - Usta ve Margarita Örneği -

    Yav hocam, bazı yazılar asla tozlanmaz, döne dolaşa okunur. Bu efsane bir yazı. Emeğiniz, dimağınız zeval görmesin.

  • kaan arslanoğlu

    kaan arslanoğlu 20.10.2023 - 18:29:14

    Augur

    Teşekkürler, değerli Nejat bey, yorumunuz ve katkınız için de teşekkür ederim. Bir süre sonra tüm sözlüğü gözden geçireceğim. O zaman bu yorumların da faydası olacak. Sevgiler, saygılar...

  • kaan arslanoğlu

    kaan arslanoğlu 20.10.2023 - 18:26:34

    Good, gut

    Teşekkürler, değerli Nejat bey, yorumunuz ve katkınız için de teşekkür ederim. Bir süre sonra tüm sözlüğü gözden geçireceğim. O zaman bu yorumların da faydası olacak. Sevgiler, saygılar...

  • Nejat Doğan

    Nejat Doğan 19.10.2023 - 13:19:30

    Good, gut

    Kaan Hocam Merhaba, Dil çalışmalarınızı desteklediğim ve bilimsel açıdan doğru yönde olduğunu düşündüğüm için sitenizde yer alan birkaç kelimeye yorum yazmak istedim. (İsmim ve e-mail adresim gerçektir, ama sizde kalsın). Almanca-İngilizce dillerinde (tartışmasız) yer alan Türkçe kökenli kelimelerden biri "Kut." Linguistics açıdan belki yeni bir öneri sunamıyorum, ama hem ses/phoneme benzerliği hem de Orhun Yazıtları ve Kut-Edgü-Bilig gibi eserler, Batı dillerindeki varlığı açısından yol gösterici. (Bil- önek kelimelere de bakılmalı diye düşünüyorum). Ama anlam açısından şöyle bir yorum getirilebilir: Kut sadece gerçekleşmiş bir konu/olayda "iyi" anlamında değil; ayrıca "şans/istek/dilek/niyet" belirten, daha ziyade geleceğe yönelik bir kelimedir. Yazıtlarda da geçiyor, Tanrı bazılarına kut verdiği için hakan olunur. Türkçede bugünde kullanırız: "gününüz güzel/iyi olsun" ve İngilizcede "have a good day" anlamında. İyi çalışmalar, Saygılarımla

  • Nejat Doğan

    Nejat Doğan 19.10.2023 - 13:00:32

    Augur

    Kaan Hocam Merhabalar, Dil çalışmalarınızı desteklediğim ve bilimsel açıdan doğru yönde olduğunu düşündüğüm için sitenizde yer alan birkaç kelimeye yorum yazmak istedim. (İsmim ve e-mail adresim gerçektir, ama sizde kalsın). Augur: Augur kelimesi bence de Türkçe kökenli ve Ugur kelimesiyle ilgili (örtüşüyor/yakın). Ama bence bu kelimenin, "kehanet", "talih" ve bugünkü dilimizdeki "uğur" anlamında algılanmaması düşünülebilir. Kelime dilimizde sanırım zamanla bir anlam değişimi geçirmiş. Augur/Ugr= "Güç" anlamındadır (bence). Sohodça/Sohod Türkçesine inilirse orada izi var diye düşünüyorum. Zaten neden bazı şeylerin "uğur" getirmesi dileniyordu; o şeylerin kişiye "güç" kazandıracağına inanıldığı için. "Uygur" Türkleri anlamında da; "Güçlü" ülke vs anlamı akla yatkın gibi (Kehanet ülkesi olamaz gibi geliyor bana). İngilizce/Latince kökenli "aug" ile başlayan kelimelerin de güç ve güçlendirme fikriyle ilgisi var sanırım; örneğin: augment, August). İyi çalışmalar, Saygılarımla

  • Nedim

    Nedim 28.07.2023 - 19:40:40

    Türkiye'de Faşizm Var mı?

    Bugün İst. Tüyap’taki Uluslararası Savunma Fuarı’na gittim. Öğlen saati gelince insanlar alt kata inmeye başladı. Alt katta uzun.. büyük düz bir salon var. Ortadan perdeyle ikiye ayrılmış. Yarısı lokanta şeklinde katılımcı ve personele öğle yemeği için masalarda yemek için kullanılıyor, diğer yarısı da.. bugün Cuma namazı olduğu için mescit olarak ayrılmış. İnenlerin bi kısmı yemeğe oturuyor, bi kısmı mescite girmiş Cuma’yı bekliyor. Üstelik fuarın son kapanış günü olduğu için C.Başkanımız da.. fuara gelmiş, namaz için mescite inmişti. Cuma öncesi mikrofonu alıp, bi ayet de o okudu. Bu arada salon bir perdeyle ikiye ayrıldığı için yemeğe oturanların tabak, çatal sesleri mescitten duyuluyor, namazda okunanlar ve hutbe de lokantadan gayet güzel duyuluyodu. Kimse de, yan tarafta yapılan edilenden rahatsız değildi. Bugün aynı zamanda 10 Muharrem olduğu için de.. insanların bi kısmı da.. Muharrem orucunu tutuyordu. Devletin en yüksek kademesi de.. yarı resmi kurum olan savunma sanayi firma yönetim ve personelinin büyük kısmı da ordaydı.Yaani bi kısmı lokantada, bazıları mescitte. Demek istediğim ; devletin laikliği, insanların şeriatı yaşaması bi arada gayet güzel yaşanıyor. Bu ikisi birbirine düşman / karşı bişey değil. Hayatın içinde olanlar bunu bilip kendi dünyalarını yaşıyor, cahiller bilmediği için.. maraza çıkarıyor.

  • Nedim

    Nedim 26.07.2023 - 22:14:04

    Türkiye'de Faşizm Var mı?

    aslında.. lâiklik elden gittiii ! şeriat gelir mi ?? muhabbetinde ülkemizdeki her iki toplum kesiminde büyük cehalet var ! seküler, lâyikçi cahiller; laikliği ''islam karşıtlığı'' seviyesine indirgemişler. dinci cahiller de.. şeriatı; devlete, topluma, hükümete, başkana, krala gelecek bişey zannetmişler. Şeriat; devlete, hükümete, yöneticiye gelen bişey değil ! insan yaşam formuna hitab eden, onun tercihleri, uygulaması olan bir yol. bu yoldan insan gider. o yol devlet, hükümet otobanı gibi bişey değil. herkesin bireysel olarak özümseyip gideceği içsel bir yol. kimseyi enterese etmez. ne yaani ? ingiltere krallığında yaşayan mümin bireysel olarak şeriatını uygulayamaz mı zannediyosunuz ? zaâten günümüze kadar olan deneyimler de bunu gösteriyor. ne İran'da / ne körfez emirliklerinde şeriat komple tüm toplum katmanlarına tepeden gelen bi emirle uygulatılamıyor. oralara gidip gelenler bilir, görür. Ama tabii bu her iki kesimdeki cehaleti de.. kaşıyıp, ortamı dinci/ layikçi çatışmasına götürmek isteyenler de haklı. içimizde okumuş cahil, entel yobaz, şeriatı devlete yükleyen sazan da çook !

  • fahri kumbul

    fahri kumbul 24.07.2023 - 13:55:11

    Türkiye'de Faşizm Var mı?

    İyi vatandaşlar iyi hükümetler, iyi hükümetler de iyi vatandaşlar yaratır. Demokrasinin amacı, toplumsal çıkarları dengelemek ve vatandaşların daha aktif olduğu bir ortam yaratmaktır. Önemsiz ben de içinde olmak üzere seçmenlerin çok azı bilinçli siyasi kararlar alma becerisine sahip. Çoğumuz kendimizce birçok kötüden en az kötü olanı seçiyoruz. Hükümetin işleyişine ilişkin çok göstergeli ölçümler bile kesin değildir; ancak Türkiye’nin kaynak yönetiminde yetki kullanımı ve denetiminin kurumlar aracılığı değil tek kişiye indirgenmesi, demokratik yönetişimin kalitesinin çok düşük olduğunu gösterir. Buna kendi topraklarında devlet kontrolü, hukukun üstünlüğü, Halkın sesini genişletmek gibi öğeler de dâhil edilebilir. Naçizane görüşüme göre ülkenin giderek ve içinden çıkılmaz boyutlara varan “Araplaştırılması” en önemli göstergedir. Saygılar.

  • Zigurat ziyaret

    Zigurat ziyaret 19.07.2023 - 20:53:30

    Dinsel figürlerin Türkik kökleri

    Zigurat ile ziyaret arasında bağlantı yok. Bağlantı olsaydı bile Zigurat (ziggurat) Sümerce değil Akadca. Ziyaret ise Arapça. Sümercede Zigurat'a zigurat değil, Unir denirmiş.

  • kaan arslanoğlu

    kaan arslanoğlu 19.07.2023 - 17:36:19

    Dinsel figürlerin Türkik kökleri

    Değerli Fahri Bey, Aşana anneniz konusundaki katkınıza teşekkürler. Kendisine büyük saygılar. Zigurrat Ziyaret benzerliğine teşekkürler. Ortak kök olması yüksek olasılık. Bu konuyu çalışacağım. Tarih hatırlatmasına teşekkürler. Yüzlerce kişi baktı, ben en az 20 kere kontrol ettim, yine gözden kaçmış. Sevgiler, saygılarımla..

  • fahri kumbul

    fahri kumbul 19.07.2023 - 09:21:39

    Dinsel figürlerin Türkik kökleri

    Değerli Kaan Bey, şunları eklemek isterim: 1-“Aşnan: hasat ve tahıl tanrıçası. Bir tanrıça kutsamasının vücut bulmuş hali yiyecek / Gibi : yemek yemek; ana: anne; Aşana: yemeğin annesi”… Katışıksız bir yörük kadını olan annemin resmi adı Türkan olmasına karşın, bu ad yalnızca resmi işlemlerde geçerlidir; tanıdık herkes kendisine AŞANA diye seslenilir ve gerçek adı öyle bilinir. 2- Eski Mezopotamya'da (Sümerler, Babiller ve Asurlarda) bir çeşit tapınak olan ZİGGURAT’ın, türbe de denilen ZİYARET (Ziyarat) ile direkt bir ilgisi olduğunu düşünürüyorum. NOT: pdf formatındaki yazınızda tarih olarak … Eylül 2023 yazıyordu; bir yanlışlık mı var merak ettim. Teşekkürler, Saygılar. Kolaylıklar dilerim.

  • Cengiz Gürler

    Cengiz Gürler 19.06.2023 - 22:22:51

    "Muhaliflerin" Paralel Evreni

    Paralel evrenlere girmeden Fizikte ısı ve sıcaklık konusu var. Hal değişimi. Örneğin belli bir miktar suyun sıcaklığını 20C dereceden 40C dereceye çıkarmak için verilmesi gereken enerji, aynı miktardaki 100C derecedeki suyu buharlaştırmak için verilmesi gereken ısı enerjisinden kat kat azdır. Yani hal değiştirmek çok zordur. Su buharlaşırken fokurdama sesi ya da buz suya dönerken çıtırdama sesi duyarız. Bu bağların kopmasıdır. Biz onu fokurdama ya da çıtırdama olarak duyarız. Bu oldukça fazla enerji gerektiren zor bir durumdur. Hatta bu hal değişimi sırasında sıcaklıkta sabit kalır değişmez. Örneğin ağzı açık su dolu plastik şişeyi 300C de ateşe attığımızda şişe eğilir bükülür ancak içindeki su bitmediği sürece erimez. Çünkü suyun kaynama noktasında sıcaklığı tamamen buharlaşıncaya kadar sabit kalır ve daha yüksek sıcaklıkta eriyen plastiğin erimemesini sağlar. Yani muhalif kitleye oldukça çok enerji harcanması gerekiyor. Zordur ancak imkansız değildir.

  • fahri kumbul

    fahri kumbul 19.06.2023 - 15:23:42

    "Muhaliflerin" Paralel Evreni

    ...Osmanlı Devleti'nde 1918 Kasım ile 1919 Eylül tarihleri arasında tartışılmış ve bu tarihten sonra gündemden düşmüş. Amerikan mandasını İttihat ve Terakki Partisine yakın ‘milliyetçi’ kanattan Halide Edip, Rauf Bey, Kara Vasıf, Yunus Nadi (Abalıoğlu) adları geçiyor. Ve üstelik Aralık 1918'de Mustafa Kemal'in ortağı ve başyazarı olduğu Minber gazetesi de Amerikan arkalamasını savunmuş. Biliniyor ki bu isimler daha sonra Milli Mücadele'nin düşünsel ve örgütsel önderleri arasındaydı. Gerekçeleri “perişanlık, mali borç”, dolayısıyla geleceğe güvensizlik. Örneğin Kara Vasıf “.. istiklalimizi kurtarsak bile, olduğumuz yerde sayarak bir adım ilerleyemez ve günün birinde, bizden kuvvetli olanların hükmü altına girmeye, ister istemez mecbur oluruz. İşte bu sebeplerden dolayı, İngiltere'yi kendimize ebedi düşman ve Amerika'yı şerrin ehveni saymalıyız." Demiş. Atatürk’ten sonraki ve özellikle şimdiki halimize bakılırsa haksız da sayılmaz..) Saygılar.

  • fahri kumbul

    fahri kumbul 19.06.2023 - 15:23:01

    "Muhaliflerin" Paralel Evreni

    Manda kavramı, 32 devletin temsilcilerinin katıldığı I. Dünya Savaşı'nı sona erdiren antlaşmaların hazırlandığı bir konferansta(Paris’te); İngiltere, Fransa, ABD ve İtalya hâkimiyeti altında 18 Ocak 1919-21 Ocak 1920 tarihleri arasında (Bir yıl süreyle) gündeme gelmiş; Haziran 1919'da Milletler Cemiyeti Sözleşmesi'nde resmen tanımlanmış. Sonuçta, Fransızlara Urfa, Antep ve Maraş verilmiş, İzmir' başta olmak üzere batı Anadolu’nun Yunan işgaline neden olmuş. Mandaya giren öteki ülkeler olarak; Irak, Filistin, Suriye, Afrika’da Tanganika, Ruanda, Kamerun, Togoland; Okyanusta bazı adalar İngiltere, Fransa, Belçika arasında bölüşülmüş.

  • Cengiz Gürler

    Cengiz Gürler 12.06.2023 - 21:20:05

    Muhalif Kitle Rehabilite Edilebilir mi? (2)

    Temel bir gün otobanda ters yönde gidiyormuş, arkadan polis anons yapmış: -Dikkat dikkat otoyolda ters yönde giden bir araç var. Temel başlamış bağırmaya: - Ne bir aracı kardeşim hepsi ters yönden geliyor. Bu fıkrada bilimsel olarak Temel' in gerçekten doğru yönde gittiğini düşünelim. O zaman gerçekten geriye kalanlar yanlış yönde gidiyor olur yine bilimsel olarak. Ancak burda toplumun geneli o yanlışı doğru kabul ettiği için Temel normal bir insan olarak kabul edilmesi gerekirken, deli, sıradışı, meczup (yazıda kendiniz için kullandığınız tabir) olarak kabul edilir. İşte bu çok derin bir konu. Çok güzel bir yazı dizisi Kaan Bey. Devam eder umarım. Teşekkürler. (Yorumumum devamını mail olarak attım.)

  • kaan arslanoğlu

    kaan arslanoğlu 6.06.2023 - 20:13:59

    Muhalif Kitle Rehabilite Edilebilir mi? (2)

    Değerli Fahri bey, yanlış anlaşılacağını tahmin ettiğim için altını çize çize anlatmaya çalıştım ama yine yanlış anlaşılmış. Ben iktidarın kazanma olasılığı olarak yüzde 55 veya 60 dedim. Yüzde 55-60 oy alır demedim. Ben anketçi değilim, anket yapmadım. Ben iktidar yanlılarından hakaret işittim ama muhalefet yanlılarından 4-5 kat fazla hakaret, küfre maruz kaldım. Muhalifler küfretmeyi muhalefet sanıyorlar. Binde biri ceza alınca bakın işte demokrasi yok diye bağırıyorlar. Sayfamı şikayet ediyorlar. Davalar açıyorlar. Sosyal medyada kısıtlama almamı sağlıyorlar. Kötüler mutlu olamaz Fahri bey. Muhalefet de çok mutsuz ve bunu tüm ülkeye yayıyor. Hiç mutlu olanlar yalana, küfre, şikayete, iftiraya, mahkemelere başvurur mu?

  • fahri kumbul

    fahri kumbul 6.06.2023 - 17:35:53

    Muhalif Kitle Rehabilite Edilebilir mi? (2)

    Yazının ana teması (başlığı) hakkında diyeceğim şudur: Biz muhalifler üst üste öyle şiddetli afetler, kazalar, yangınlar ve hatta tacizler yaşamış olmalıyız ki Hafıza zayıf/ Beyin kadayıf, Dürtüler gerilimde/ Zihinsel yeti yetim/algılama salgılama düzeyinde. Rehabilite olmamız olası değil. Açıkçası rehabilite olmak da istemiyoruz; durumumuzdan gayet memnunuz, kendimiz beğeniyoruz, seviyoruz ve herkes gibi geçinip gidiyoruz işte. Kazananlar daha da mutlu olduğuna göre sorun yok, her şey yolunda ve ülke de mutlu demektir. Saygılar.

  • fahri kumbul

    fahri kumbul 6.06.2023 - 17:13:22

    Muhalif Kitle Rehabilite Edilebilir mi? (2)

    Küfür ve aşağılama söylemi ve yazısından, hakaretten vs. yargılanıp içeri alınan iktidar yanlısı var mı; muhalefetten çok var. Herkes değil, siz hiç değil elbet ama “Saray yalakası” gerçeği ortada. ‘Asacağız, keseceğiz, yargılayacağız’ haykırışları muhalefetinki lafta; ama iktidarınki eylemsel. Muhalefetin açtığı davalar geri dönüyor veya kazansa da uygulanmıyor. İktidara gelirlerse belki uygulama ihtimali yükseleceği için ‘yargılayacağız’ diyor ki cumhuriyet ve halk adına olacağı için hukuka uygun bir arzu. Kaan Bey seçime yakınken siz de iktidar için %60 kazanır demişseniz %8 yanılmışsınız demektir:).

  • FeyssBuk Admini

    FeyssBuk Admini 4.06.2023 - 11:19:07

    Muhalif Kitle Rehabilite Edilebilir mi?

    5.. 6 yıl öncesine kadar, her 2 kutba da (Akp/Chp) aynı mesafede duran benim tavrımda olan arkadaş gruplarımızda, sosyal medya sayfalarımızda; Hüloğğcu kadın, RTE'ye uyarlanmış Dombra şarkısıyla acaip bi dans yapan sakallı amca, AHaber sunucusu ve benzerleriyle eğlenir.. dalgamızı geçerdik. artık onları unuttuk, durulup ..çok azaldılar. Klasik kronik muhalefet bilinç düzeyi, seviyeyi düşürüp magandalaştıkça ! bunla paralel olarak çok daha kreâtif, komik ve eğlenceli bi muhalif medya TV kanallarımız, üst perdeden testis geçilecek muhalefet önderleri, fondaş medya starlarımız oluştu. sağolsunlar ..beni çok güldürüyollar. gökteki yüce tengri'm de onları ..güldür güldür güldürsün.

  • fahri kumbul

    fahri kumbul 3.06.2023 - 08:36:55

    Muhalif Kitle Rehabilite Edilebilir mi?

    Yandaş şirketler tarafından kontrol edilen bir medya; şiddet, terör, savaş ve güvenlik siyasetini ön plana çıkaran bir siyaset; özellikle din ve milliyetçilik söylemlerinde muhalefeti bastırmak için kolayca üretilen bahaneler; devletin tüm olanakları ve büyük bölümü iftira ve yalan bilgilere dayalı ayrışma tarihi ile donatılmış örgütlü (camiler, tarikatlar, cemaatler, kuran kursları) seçmen ve yönlendirilmeye uygun, sisteme değil kişilere takıntılı bir seçmen yapısı ve öte yandan muhalefetin bazı beceriksizlikleri, dağınık yapısı ve öteki olumsuzlar da cabası…Ayrıca ekonomi hakkında biraz kuramsal bilgim var ve geçimini sağlamaya çalışan ortalama bir birey dışında yıllardır iş dünyasının da içinde birisi olarak belirtmek isterim ki Türkiye, aşırı riskli bir ülke konumunda. Aynı kategoride değerlendirildiği ülkelerle karşılaştırıldığında enflasyon, toplam milli gelir, kişi başına düşen gelir, gelir dağılımı, cari açık ölçütleri bakımından rakipleriyle arası olumsuz anlamda açılıyor.Syg.

  • fahri kumbul

    fahri kumbul 3.06.2023 - 08:35:07

    Muhalif Kitle Rehabilite Edilebilir mi?

    Toplum ve siyaset bilimcisi değiliz ama sezgiler, görünenler, okunanlardan çıkarımımız şudur: Seçmenin ağırlığı kısa vadeli çıkarına düşkün, kurnaz ve uyanık. Ülkenin demokrasi, adalet, hak, hukuk ve ahlak sorunları -kendisine dokunmadığı sürece- umurlarında değil. Çağdaş uygarlık düzeyi, kültürel ve sanat faaliyetleri ve hatta eğitimle ilgili bir hayal, beklenti ve istekleri yok. Din, mezhep, milliyet hassasiyetleri, etik ve ahlak anlayışı, biat kültürü vs. açılardan liderlerine bakınca kendilerini; muhalefeti temsil eden birisine bakınca farklı bir kültür ve anlayış görüyor. Günümüzde pek de netliği kalmasa da yaklaşık 55-60 yıllk siyasi ayrışma tarihinden beri ortalama olarak seçmenin %65-70'i sağ , %30-35’i sol. RTE toplumun kodlarını çok önceden çözmüş ve çok zor durumda kaldığı son kertede bile %52’lik kısmı bir tür rahatsızlık derecesinde kendine borçlu ve minnetkar bırakmayı yine başardı....

  • fahri kumbul

    fahri kumbul 3.06.2023 - 08:34:25

    Muhalif Kitle Rehabilite Edilebilir mi?

    ... Ölen veya düşürülen otokratlar: 42 yıl GABON Devlet Başkanı Ömer Bango ile LİBYA lideri Muammer Kaddafi; 38’er yıl ANGOLA Jose Eduardo dos Santos ve ZİMBAMBE Robert Mugabe; 34 yıl YEMEN Ali Abdullah Salih ve 30’ar yıl SUDAN’da Ömer el Beşir ve MISIR’da Hüsnü Mubarek. Gerçek şu ki bu tablonun övünülecek, sevinilecek,savunulacak hiçbir yanının bulunmadığı düşüncesindeyim. ...

  • fahri kumbul

    fahri kumbul 3.06.2023 - 08:33:47

    Muhalif Kitle Rehabilite Edilebilir mi?

    Kral, Kraliçe, Dük, Emir vb. dışında İktidarları Halen Devam Eden Otokratlar, ÜLKE ve İktidar Süreleri: Hassanal Bolkia-BRUNEİ 60 yıl; Paul Biya-KAMERUN 48 yıl; Teodoro Obiang Nguema Mbasogo-EKVATOR GİNESİ 44 yıl; Ali Hamanei-İRAN-42 yıl; Hun Sen-KAMBOÇYA 38 yıl; Yoweri Museveni-UGANDA 37 yıl; Isaias Afewerki-ERİTRE 32 yıl; İmamali Rahma-TACİKİSTAN- 31 yıl; Aleksandr Lukaşenko-BELARUS 30 yıl; Denis Sassou Nguesso-KONGO CUMHURİYETİ 26 yıl; İsmail Ömer Gulle-CİBUTİ 24 yıl; Vladimir Putin-RUSYA 24 yıl; Paul Kagame-RUANDA 23 yıl; Beşşar Esad-SURİYE 23 yıl ve RTE-TÜRKİYE 21 Yıl (Ölmez sağ kalırsa 5 yılı daha garanti) ...

  • Cengiz Gürler

    Cengiz Gürler 29.05.2023 - 14:58:32

    14 Mayıs Seçiminin Değerlendirmesi

    Sağolun Kaan Bey. (Arkadaşım). Önceki yorumumda sevgilerimle Kaan Bey yazacaktım. Yazmamışım. Dediklerinizi çok iyi anlıyorum. Hatta yaşıyorum. Duygularınızı hissediyorum. Somut örnekler verilebilir ancak ne gerek var. Yorulduk. Su aksın yolunu bulsun. Sevgiyle kalın Kaan Bey.

  • kaan arslanoğlu

    kaan arslanoğlu 29.05.2023 - 13:54:48

    14 Mayıs Seçiminin Değerlendirmesi

    Teşekkürler Cengiz Gürler arkadaşım. Dediğiniz doğru. Gerçi yapayalnız değilim ama öyle sayılır. Bir zamanlar insanbu görüşlerinin mücadelesini veren 100'den fazla arkadaştık. Şimdi birkaç kişi kaldık. Gerçi bundan memnunum desem yalan söylemiş olmam. Kafam rahat, vaktimi daha üretken geçiriyorum. Yıllar yıllar boyu sözde benimle aynı şeyleri düşünen arkadaşları yeniden ve yeniden ikna etmeye çalışmaktan bıktım usandım. İnsanları üç gün önce benimle birlikte hararetle savundukları görüşlere tekrar ve tekrar kazanmaya çalışmak son derece tatsız ve yorucu bir şey. Her şeyde bir hayır vardır, su akar yolunu bulur. Benden de sevgiler saygılar.

  • Cengiz Gürler

    Cengiz Gürler 28.05.2023 - 22:53:31

    14 Mayıs Seçiminin Değerlendirmesi

    Yıllar önce devamlı alışveriş yaptığım yerdeki çalışan, bizi de sevdiğinden haddinide aşarak neden çocuğunuz yok demişti. 2 saat detaya girmektense, doktor siz çoçuk yapmayın hem sende hem eşinde albino aslan hastalığı var ve bu genetik olduğu için çocuğunuz da kesin albino olur dedi o yüzden yapmıyoruz dedim... sorduğuna da üzüldü. Neyse yaklaşık 1 yıl sonra eşimi hamileliği farkededilince çok sevinmişti. Albino aslan hastalığını ben uydurdum. Albino aslan bulunduğu gruptan dışlanır. Çünkü beyaz olduğu için avlanırken parlar ve av kaçar aslan topluluğu onu dışlar. Bu dışlanmalar onu biler kendi başına değişik ve sıradışı yöntemler geliştirir...(albino ceylanda durum böyle değildir av olduğu için daha çabuk avlanır.) Belki haftalarca aç kalır ancak ölmez. Kendi başına dimdik ayakta kalır. İnsanbu yu ilk kurulduğundan beri okurum. Yapayalnız kaldınız. Aşağıdaki yorumları okuyunca özellikle aydın değilim diyince bu anımı anlatmak istedim. Memlekette aydın bolluğu var! Sevgilerimle Kaan

  • kaan arslanoğlu

    kaan arslanoğlu 25.05.2023 - 10:14:46

    14 Mayıs Seçiminin Değerlendirmesi

    Selam değerli Fahri bey, ben her zaman her şeye karşıyım, gerçek muhalifim. Çarşıyım, her şeye karşıyım... :) Aydınlıkta da bir iddiam kalmadı, aydından bol bir şey yok... O aydınların topu iktidardaki muhalefetten yana, başka deyişle topu iktidarda... Benden de saygılar.

  • fahri kumbul

    fahri kumbul 25.05.2023 - 08:51:42

    14 Mayıs Seçiminin Değerlendirmesi

    Hele bir değişim olsun; umarım ve dilerim olur. Yeni iktidarı da eleştiririz ve eleştireceğiz elbette. Beğenmesek de eksiklerini ve yanlışlarının farkındaysak da güncel olarak muhalefetten yanayız ve artı aydına muhaliflik yakışır:) Saygılar Kaan bey...

  • Neo Paladyum

    Neo Paladyum 23.05.2023 - 11:16:39

    14 Mayıs Seçiminin Değerlendirmesi

    bir de.. bizim saftrik demokratlarda ..naylondan dantellerde, şöyle bir seçim efsanesi dolaşır yıllar boyunca ! oyları çaldılar, bu yüzden kaybettik ! ( : -() 20 yaşından beridir bu işlerin içindeyim. 2 partide + Oy ve Ötesi sivil toplum kuruluşunda sandık kurulu görevi eğitimi aldım, en zor dönemlerde, en egzantrik bölgelerde görev yaptım. örgütlü, aklı başında kadroları olan bi partinin seçimde oy çaldırmasına imkân yok. seçmen listesi + sayım anı takibi ve sonrasında ıslak imzalı tutanağa erişip, sahiplenen bi partinin (ittifakın).. teknik olarak oylarını çaldırma diye bi durumu olmaaazz ! bırakın bu işleri, beceriksizliklerinizi, yetersizlik ..acizliklerinizi aynı hikayelerle örtbas etmeye çalışıp kendinizi kandırmayın. üfürükten trişkadan yeteneksiz kifayetsiz karaktersiz yöneticilerinizin ..yenilgilerini örtbas ederek yine partiye çökmek için savurdukları üfürüklere kanmayın.

  • kaan arslanoğlu

    kaan arslanoğlu 20.05.2023 - 12:18:24

    14 Mayıs Seçiminin Değerlendirmesi

    Sevgili Mehmet Kaçar arkadaşım, gerçekten Türkiye'de bir değişim istiyorsanız yıllardır söylediğimiz gibi önce bu muhalefeti yıkmak gerek. CHP'yi tümden değiştirmek ya da un ufak etmek gerek. ABD piyonlarına, PKK ortaklarına, Kılıçdar'a, Cananlara paye verirseniz bu kısır döngü sürer. 22 yıldır kimse ders almadı, alacak gibi de görünmüyor. Değişim için önce bu pespaye muhalefet değişmeli. Tavrınızı bir kez daha gözden geçirmenizi, ülkeyi düzeltmeyi değil, kaosa sürüklemeyi hedefleyenlere destek olmamanızı dilerim. Bunların sadece son bir ayda kullandığı yöntemler sizi hiç irkiltmiyor mu? Sevgiler, saygılar, selamlar.

  • mehmet kaçar

    mehmet kaçar 19.05.2023 - 16:50:50

    14 Mayıs Seçiminin Değerlendirmesi

    Kaan Abi, Yazın her zaman olduğu gibi sarsıcı, senin özgün kişiliğini yansıtıyor. Ben VP yönetiminde olduğum halde bu seçimde partimin duruşundan ayrılıp KK oy verdim. 2. tur da muhtemel öyle olacak. Sebebine gelince 21 yıldır aynı Adam ve partiyle yönetilmek, haklarını vereyim, her dönem ülke nabzını muhalefetten iyi tutarak yaptığı hamlelerle seçimleri almasını becerdiler. Muhtemel yine öyle olacak. Ama bu durum bu meclis tablosu ile yurdum insanına ek fayda getirmeyecek. DEĞİŞİM şu an mucize gibi dursada gençler için UMUT, yaşlılarımızın büyük bir kısmı içinde şifa olacak diye değerlendirmem. Umarım bir gün Daha geniş konuşma fırsatımız olur, bazı şeyleri daha detaylı konuşma anlama fırsatım olur, Saygı ve selamlarımla

  • Attackhan

    Attackhan 15.05.2023 - 13:28:33

    PENGUEN KUMPASÇILARI HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

    Merhabalar aynı olaydan altuniğne taradından bana da dava açıldı geçen sene bundan ceza aldım. Davayı görünce sitemi komple kapatmama rağmen, Aynı sayfada aynı zamanda yayınlanan başka karikatürden gene dava açılmış haziran da gene davam var. Bu seferde komikbüro dava açmış. Sizin mahkemeniz sonuçlandı mı ?

  • kaan arslanoğlu

    kaan arslanoğlu 4.05.2023 - 23:09:39

    DOKTORLAR BİLİYOR MU?

    Fahri bey, ilginiz için teşekkür ederim. Bu isimler aklımda bulunsun. Tabii her şeyi denemek lazım. Pek çok şeyi deniyorum da... Fakat bu işlerden on yıllardır edindiğim tecrübe şu: Siz eğer birilerine "işte bu benim çalışmam" diye mesaj gönderirseniz veya iletişim kurmaya çalışırsanız yüzde 99 oranda cevap alamıyor ya da aldığınız cevaplar red oluyor. Beklediğiniz ilgi ise genelde hiç beklemediğiniz kişilerden geliyor, yani onlar sizi dünyanın öteki ucunda dahi olsa buluyorlar. Önyargılı olmayayım ama bu isimlerin birçoğu Türkçeye büyük ilgi gösterir gibi yapıp, aslında onu gömen insanlar. Bunu onun gerçek değerini görmeyerek, görünce inkar ederek yapıyorlar. En sondan başlayayım Ahmet Ercan mesela. Aynı face grubundayız, ama benim paylaşımlarıma bir kez olsun ilgi göstermedi. Gülşat Aygen eski arkadaşım, aynı sınıfta okuduk ama Türkçe konusundaki görüşleri çok kısıtlı. Chomsky'nin de öyle. Aslında Türkleri de pek sevmezler birçoğu. Ama aklımda bulunsun. Saygılarımla.

  • fahri kumbul

    fahri kumbul 4.05.2023 - 13:55:12

    DOKTORLAR BİLİYOR MU?

    Değerli Kaan Bey Merhaba, "onlar benle ilgi ve iletişim kursunlar ya da hiç faydası olmaz" demez iseniz; çoğu yaşlı sayılır ama yaşayan yabancı dilbilimcilerden ı David Cuthell (Türk Araştırmaları Enstitüsü ( ITS) Başkanı) , David Crystal (81), Eve V. Clark (80), Steven Arthur Pinker (68), George P. Lakoff (81) ve Türk dilbilimcilerden Gülşat Aygen(63), Aydın Köksal (83) Ahmet Ardıç (özel ilgi alanı olarak), Ayşe Necmiye Alpay (76), Asım tanış (81), Övgün Ahmet Ercan (75) gibi isimlerle bağlantı kurmayı düşünür müsünüz?

  • mehmet karasu

    mehmet karasu 4.05.2023 - 10:16:08

    Mahmut Dirican’dan Aforizmalar

    Size ait olan Aforizmalarinizin Tamamını bitirmedim . keyifle okumak için sonra ya bıraktım. Yine de tek taraflı hoş bir sohbetti. Bir grupta negatif değerlendirmelerle paylaşılmış dikkatimi çekti. İyiki bakmisim. Teşekkür ederim

  • Tarık

    Tarık 1.05.2023 - 18:21:53

    DOKTORLAR BİLİYOR MU?

    Yaşayın, değerli yurttaşım, dünyadaşım :)

  • Özgür Coşar

    Özgür Coşar 30.04.2023 - 18:17:37

    KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ

    Böyle bir yazı yazan kişinin bundan sonra söyleyeceği herşey anlamsız. Üzgünüm

  • M. Aureliusoğlu

    M. Aureliusoğlu 28.04.2023 - 23:05:36

    KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ

    40+ yaşındakilere selamlar :) Boratavoğlu ve İnceoğlu, Mızraktaroğlu'na oy verelim diye çağrı yaptı. Yurttaşın bir yanı, yaşanmışlıkları var, D'Hondt sistemi, oyumuz boşa mı gidecek diyor. Diğer yanı ise, en azından ön seçimle milletvekili adayları belirlenemez miydi veya cemaat iltisaklı insanlara mı oy vereceğiz diyor. Üçüncüoğlu "kimden alacağız, kime vereceğiz?" ve "Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde yerimiz almayalım" diyor. Kahvecioğlu da diyor ki "Emperyalizm ürün ile geliyor, söylem ile karşı koyamazsın, aynı ürünü veya bir benzerini veya küçük bir parçasını yapman lazım". saygılarımla arz ederim.

  • kaan arslanoğlu

    kaan arslanoğlu 26.04.2023 - 16:31:05

    KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ

    Değerli Fahri bey, Her zamanki gibi siz olgulara tek taraflı ve bir tarafın medyasından beslenerek bakıyorsunuz. Ben ise bir yandan kendi bağımsız ve fakat "çapsız" medyamı yaratmaya çalışırken öte yandan her iki tarafa ve ortada duranlara da bakmaya çalışıyorum. İşler öyle sizin sandığınız gibi değil. Hiç değil. Saygılar.

  • fahri kumbul

    fahri kumbul 26.04.2023 - 15:16:24

    KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ

    “Mazlum”, “dindar”, “muhafazakâr”, “erdemli” başörtüsü mağdurlarının değerlerini hor gören, ezen baskın "seçkinlere" (CeHaPe zihinyetine ve/veya 28 Şubatçılara) karşı bu ‘yerli ve milli’ halkın onurunun kurtarıcısı rolünü iyi oynayarak 21 yıl iktidarda kalan Türkiye’nin gelmiş geçmiş en popülist politikacısının iktidarı büyük ihtimalle sona erecek. Bu dışlayıcı ve gerici popülistlerin yerini, artık "halkı" daha geniş bir şekilde tanımlama eğiliminde olan “kapsayıcı” popülistler alacak. Bir de bunları görelim.

  • fahri kumbul

    fahri kumbul 26.04.2023 - 11:38:31

    KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ

    Ekonomik bağımlılığın, kırılganlığın, işsizliğin ötesinde güvensizlik, hukuksuzluk, her türlü adaletsizlik, eğitimsizlik, kurumların ve kaynakların yağmalanması, yolsuzluk, liyakatsizlik vb. sorunlar yumağı haline gelmiştir güzel ülkemiz. Mutlaka bir değişim gereklidir.

  • fahri kumbul

    fahri kumbul 26.04.2023 - 11:38:10

    KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ

    Türkiye kronik döviz açığı veren bir ülke olduğu için, istisnasız her hükümet borçlanmaktadır. Son resmi verilere göre en fazla borç alınan ülkeler sırayla İngiltere, Almanya ve ABD’dir. Ek olarak; basılarak yaratılan TL. ile döviz (daha çok dolar) değişimi şeklinde, karşı ülkeye faiz ödenerek işleyen ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Katar’la, G.Kore ve biraz da Rusya ile yapılan swap işlemi hariç MB net döviz rezervi (bir ay önce) eksi 45 milyar dolardı. Ülkemizin dış borcu (153 milyar doları kısa vade olmak üzere) toplam 458 milyar dolar ve milli gelire oranı %51’dir.

  • Gürsel Hürriyet eker

    Gürsel Hürriyet eker 11.04.2023 - 05:57:17

    Vatansız Solcular Marşı

    Saygı değer sevgili hocam. Cümlelerinizde hem iğneleyici ,hem iğneleyici biraz espiri ve büyük bir mesaj var . Ayni zamanda yol gösterici. Okuyunca aklıma ilk önce Aziz nesin geldi..sonra düşündum. Hasan Huseyin kormazgil,can yücelleri hatırlattı.hep sistemin içinden sisteme vuruyor...hemde 12 den. Düşücene ve emeğine sağlık hocam.

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan www.insanbu.com sorumlu tutulamaz.